KidLazer
MerhabaDainese, alpinestars ya da shima marka “deri” mont alsam kis aylarinda ihtiyacimi karsilar mi?Yazin olmaz, zaten yazlim revit montjm var. Ilkbahar ve sonbahar icin deri mont ideal diye dusunurken kisin, yani hava 4-8 arasindayken nasi performans sergiler bilemedim
Merhaba
Dainese, alpinestars ya da shima marka “deri” mont alsam kis aylarinda ihtiyacimi karsilar mi?
Yazin olmaz, zaten yazlim revit montjm var. Ilkbahar ve sonbahar icin deri mont ideal diye dusunurken kisin, yani hava 4-8 arasindayken nasi performans sergiler bilemedim
Dainese, alpinestars ya da shima marka “deri” mont alsam kis aylarinda ihtiyacimi karsilar mi?
Yazin olmaz, zaten yazlim revit montjm var. Ilkbahar ve sonbahar icin deri mont ideal diye dusunurken kisin, yani hava 4-8 arasindayken nasi performans sergiler bilemedim
0
içlerinde çıkarılabilir termal içlik ve goreteks katmanlar oluyor. ama bunlar daha çok difi, bering gibi kore markalarında ya da 4riders gibi yerli markalarda oluyor benim gözlemlediğim.
bu hafta sonu ist'da fuar vardı, orada hepsi incelenebilirdi.
bu hafta sonu ist'da fuar vardı, orada hepsi incelenebilirdi.
0
Ben bayadir inceliyorum fuara da gittim ama fuarda bise incelemek pek mumkun olmadi asiri kalabalikti. Bu arada montu almanyadan alican o yuzden burda gidip denemek istemiyorum insanlarin emegine ayip olmamasi icin o yuzden kullanici deneyimi kiymetli benim icin
0
Fuar öyle maalesef nefes almak bile zor. Deri tr'de özellikle fiyatları çok arttığı için çok niş bir iş oldu. 2009 yılında öğrenciyken ist hudson firmasından kargoyla deri ceket söylemiştim. öncelikle çok ağırdı, hayal kırıklığı oldu o açıdan, sonra şunu farkettim, motorda kışın üşütüyor, yazın terletiyor net. fermuarı tam ortada değil hafif yandaydı ve içindeki katman fermuardan giren rüzgarı hapsetmek için tasarlanmıştı ama ona rağmen dondurdu. zaten araba koltukları da öyle değil mi, deriyse insan hemen soğutma ve ısıtma var mı diye bakıyor çünkü 2 mevsimde de çile.
0
Valla yıllar önce kışlık NIC marka bir mont almıştım, sanırım marka yerli ama üretim pakistan vs
İçinde kalın bir içlik var, aşırı soğuklarda içlikle, baharlarda içliksiz kullanıyorum. Yazın da Rev-it yazlık montum var.
Deri hiç denemedim ama doğru tekstil ürünleri gerçekten sıcak tutuyor. Deri mont sürtünmeye karşı daha dayanıklı ama.
Ben de yıllardır deri sıcak tutar diye biliyordum ama @onemoremile'ın yazdığına göre kışın üşütüyormuş, aslında rüzgarı geçirmediği için üşütmemesi lazım ama bilemedim.
İçinde kalın bir içlik var, aşırı soğuklarda içlikle, baharlarda içliksiz kullanıyorum. Yazın da Rev-it yazlık montum var.
Deri hiç denemedim ama doğru tekstil ürünleri gerçekten sıcak tutuyor. Deri mont sürtünmeye karşı daha dayanıklı ama.
Ben de yıllardır deri sıcak tutar diye biliyordum ama @onemoremile'ın yazdığına göre kışın üşütüyormuş, aslında rüzgarı geçirmediği için üşütmemesi lazım ama bilemedim.
0
semaforo de medianoche
ben bu işlerden pek anlamıyorum da madame coco ve english home'a kalitesiz diyor annem nevresim vs. konusunda. ikea'dan baktık bi geçen üstün körü yorganları oranın da dandik bulundu ama nevresimleri beğenildi fakat çok fazla fiyat aralığında çeşit var orada da hangisini alacağını şaşırıyor insan. d
ben bu işlerden pek anlamıyorum da madame coco ve english home'a kalitesiz diyor annem nevresim vs. konusunda. ikea'dan baktık bi geçen üstün körü yorganları oranın da dandik bulundu ama nevresimleri beğenildi fakat çok fazla fiyat aralığında çeşit var orada da hangisini alacağını şaşırıyor insan. desen çeşitlerinden bahsetmiyorum kalite, tür çeşitlerinden bahsediyorum tabi. neyse nevresim yorgan gibi ürünler için kalitesi iyi olan ama aşırı pahalı falan da olmayan tavsiye edeceğiniz bir marka var mı?
ikea'daki nevresim çeşitleri hakkında da tavsiye olabilir alacaksan şu şu modellere bak daha pahalısı lüks ucuzu dandik olur dediğiniz varsa.
ikea'daki nevresim çeşitleri hakkında da tavsiye olabilir alacaksan şu şu modellere bak daha pahalısı lüks ucuzu dandik olur dediğiniz varsa.
0
Chakra overler genelde ama ben tac in pamuk saten aliom. ama
ikeanin soyle bi meselesi var genelde standarttan 5-10 cm farkli oluyo. ordan aldigim nevresimler sadece ayni markanin yorganlarinda duzgun oluyo. o yuzden olculere dikkat. ikea kaz tuyu yorgan kullaniyorum, memnunum.
ikeanin soyle bi meselesi var genelde standarttan 5-10 cm farkli oluyo. ordan aldigim nevresimler sadece ayni markanin yorganlarinda duzgun oluyo. o yuzden olculere dikkat. ikea kaz tuyu yorgan kullaniyorum, memnunum.
0
Nevresim ve yorganı Yataş'tan almıştım. Fiyatına göre kaliteli olduğunu düşünüyorum.
0
İkea'nın yastık kılıfları 50x60 dır. Bizim ülke yastıkları 50x70 olduğu için problem yaşarsın.
Nevresim takımında önce yastık kılıfı, sonra çarşaf, en son nevresim eskir. Hangisi raslarsa onu kullanan biri değilsen, benim gibi takım halinde kullanma takıntın varsa ve desensiz, tek renk seviyorsan, Özdilekte, tek tek satılan nevresim takımları var. Kaliteleri de iyi. Tavsiye ederim. Takımın herhangi bir parçası eskiliğinde ya da lekelendiğinde gidip sadece o parçayı alabilirsin.
Bir de, zevke tabi gerçi de, lastikli çarşaflar daha kullanışlı diye düşünüyorum.
Nevresim takımında önce yastık kılıfı, sonra çarşaf, en son nevresim eskir. Hangisi raslarsa onu kullanan biri değilsen, benim gibi takım halinde kullanma takıntın varsa ve desensiz, tek renk seviyorsan, Özdilekte, tek tek satılan nevresim takımları var. Kaliteleri de iyi. Tavsiye ederim. Takımın herhangi bir parçası eskiliğinde ya da lekelendiğinde gidip sadece o parçayı alabilirsin.
Bir de, zevke tabi gerçi de, lastikli çarşaflar daha kullanışlı diye düşünüyorum.
0
Bu kış Yataş'ın en kalın ve ağır yorganını aldım, yün yorgan bakımı zor diye kullanmıyorum, yün yorgan özlemimi azalttı.
Özellikle yorgan için Yataş +1
Özellikle yorgan için Yataş +1
0
semaforo de medianoche
özellikle biçimsel olarak soruyorum ama içerik olarak da cevaplar verilebilir tabi. tarantino, wes anderson özellikle akla gelen ilk örnekleri bende, biçimsel olarak çok net tarzları var. filmlerine 5 dk baksan anlarsın onların yönettiklerini. noe (biçimsel), lanthimos (içerik) zaman zaman bu tarzla
özellikle biçimsel olarak soruyorum ama içerik olarak da cevaplar verilebilir tabi. tarantino, wes anderson özellikle akla gelen ilk örnekleri bende, biçimsel olarak çok net tarzları var. filmlerine 5 dk baksan anlarsın onların yönettiklerini. noe (biçimsel), lanthimos (içerik) zaman zaman bu tarzların dışına çıksalar da gene örnek verilebilir. çok bilinmeseler de helene cattet & bruno forzani ikilisi var. içerik olarak gene shyamalan da söylenebilir. başka kimler var?
aklıma sonradan gelenler edit: cronenberg (baba da oğul da)
aklıma sonradan gelenler edit: cronenberg (baba da oğul da)
0
tim burton da bence baya tahmin edilebilir, belki jim jarmusch da eklenebilir.
0
nbc ve lars von trier dışındakilere katılıyorum ama onlara pek katılamadım. trier üçlemeler çeken bir yönetmen genelde. üçlemeleri kendi içinde benziyor ama birbirleriyle kıyaslandığında net aynı tarzdalar mı emin olamadım. golden heart üçlemesinden bir filmle, depresyon üçlemesinden bir filmi onunla da avrupa üçlemesinden bir filmi kıyaslarsak çok benzer gibi durmuyor. nbc de zaman içinde değişen bir isim özellikle 3 maymun öncesi farklı sonrası daha farklı. filmleri de çok kendine has değil sanki eski stilinin de yenisinin de benzerleri var tarkovski gibi öykündüğü bilinen isimler var zaten.
andrey zvyagintsev'in de içerik olarak özellikle bir tarzı var evet ama kendine has bir tarz denir mi emin olamadım benzer içerikleri başka yapanlar da var gibi.
andrey zvyagintsev'in de içerik olarak özellikle bir tarzı var evet ama kendine has bir tarz denir mi emin olamadım benzer içerikleri başka yapanlar da var gibi.
0
sadece bir tarzı olmasından bahsetmiyorum kendine has bir tarzı olmasından bahsediyorum. hasan karacadağ ve michael bay bu duruma uymuyor pek, andrew davis izlemedim onu bilmiyorum.
kubrick'in ise aynı janrda 2 filmi yok nerdeyse ya filme bakınca bu kubrick filmi denicek durumu yok pek.
kubrick'in ise aynı janrda 2 filmi yok nerdeyse ya filme bakınca bu kubrick filmi denicek durumu yok pek.
0
İnnaritu. Coppola. Denis Villeneuve. Spike Lee. Raw isminde bir body horror çeken Fransız bir yönetmen vardı, ismini hatırlayamadığım, onu da sayabiliriz. Alexander Aja.
0
@logisticsmanager scorsese de çok çeşitli şekillerde filmler çeken bir yönetmen ona katılmadım diğerleri evet.
@encokbenisevinnolur valla bir tek raw'ı çeken julia ducournau'ya katılırım bu isimler arasından ki onun da daha 2 uzun metrajı var biraz erken olabilir konuşmak için. biraz zorlarsak villeneuve ve innaritu için biçimsel bir kendine özgülükten bahsedilebilir belki ama diğerlerine katılmadım. tarzları varsa bile kendine has değil bence
@encokbenisevinnolur valla bir tek raw'ı çeken julia ducournau'ya katılırım bu isimler arasından ki onun da daha 2 uzun metrajı var biraz erken olabilir konuşmak için. biraz zorlarsak villeneuve ve innaritu için biçimsel bir kendine özgülükten bahsedilebilir belki ama diğerlerine katılmadım. tarzları varsa bile kendine has değil bence
0
michael bay kendi tarzı olan biri. kendi tarzı deyince illa eleştirmenlerin beğendiği şeyler olmak zorunda değil. www.sensesofcinema.com
hasan karacadağ da ilk değil ancak bu tür filmlerin bir nevi öncüsü oldu dabbe ve diğer filmleri ile ülkemizde. sonradan kopyalanmış olması bunu değiştirmiyor..
hasan karacadağ da ilk değil ancak bu tür filmlerin bir nevi öncüsü oldu dabbe ve diğer filmleri ile ülkemizde. sonradan kopyalanmış olması bunu değiştirmiyor..
0
put it in your appropriate place
İkisinin ayrımı tam olarak nedir?
İkisinin ayrımı tam olarak nedir?
0
ilkinde bir partinin logosundan giriliyor, digerinde herkes kendi logosuyla
0
Son değişen seçim yasasıyla ittifak sadece barajı geçme haricinde bir şey sağlamıyor.
0
die so slowly
Seni "arkadaş olarak" tanımak isteyen flörtün aklındaki nedir? Birkaç ay boyunca arkadaş olarak tanımak istemek, araya soğuk bir mesafe koyarak konuşmak değil midir? Bu şekilde ne ilerleme kaydedilebilir ki zaten? Sadece tanımak istemek desek o her zamanki ilk evredir de arkadaş olarak tanımayı anla
Seni "arkadaş olarak" tanımak isteyen flörtün aklındaki nedir? Birkaç ay boyunca arkadaş olarak tanımak istemek, araya soğuk bir mesafe koyarak konuşmak değil midir? Bu şekilde ne ilerleme kaydedilebilir ki zaten? Sadece tanımak istemek desek o her zamanki ilk evredir de arkadaş olarak tanımayı anlayamadım.
0
Oyalamadır. Öyle olmasa tanımak isteyen böyle mesafe hissettirecek ve karşısındakinde şüphe güvensizlik uyandıracak şeyler söylemez. Tanımak derken kastettiği neyse dümdüz onu yapar.
0
Şöyle bi kenarda dur. Şu an arayıştayım, senden daha öncelikli adaylar var. Senin de ihtimalin var ama onlardan birini daha çok istiyorum. Onlarla durumlar olumsuz olursa sıra sana gelince seni deneyip seçip seçmeyeceğime karar vereceğim.
0
usttekiler +1
ya da
seni begendim ama daha iyisi gelirse kacirmak istemiyorum, arayisima devam edicem, sen de yedekte dur bisey cikmazsa seninle olur belki.
ya da
seni begendim ama daha iyisi gelirse kacirmak istemiyorum, arayisima devam edicem, sen de yedekte dur bisey cikmazsa seninle olur belki.
0
Daha önceki ilişkilerinde duygusal olarak yara almış veya ilişkinin daha doğalında gelişmesi gerektiğine inanıyor olabilir. Yedeğe alma olsa arkadaşı karıştırmaz ne olduğu belli olmayan bir ilişki sürdürür diye düşünüyorum.
0
“oldu canim ben sana donucem”
demis. sen de “aramani dort gozle bekleyecegim” ya da “he ok” diyebilirsin. kendine verdigin degere gore cevabini sec.
demis. sen de “aramani dort gozle bekleyecegim” ya da “he ok” diyebilirsin. kendine verdigin degere gore cevabini sec.
0
3-4 buluşma çay çorba zart zurt adı flörtse...ok.
Konu burdan hayvan gibi sevişmeye falan dönmüyorsa, söyleyin yemeksepetinden kendi çorbanızı daha çok takılmayı sevdiğiniz arkadaşlarınızla zaman geçirin.
*Kültürel, dini, x,y,z sebeplerle bu kafada olmayanlara bir şey diyemem. birbirlerinden hoşlanan insanların birlikte en çok ne yapmak isteyecekleri aşikar diye düşünüyorum.
Konu burdan hayvan gibi sevişmeye falan dönmüyorsa, söyleyin yemeksepetinden kendi çorbanızı daha çok takılmayı sevdiğiniz arkadaşlarınızla zaman geçirin.
*Kültürel, dini, x,y,z sebeplerle bu kafada olmayanlara bir şey diyemem. birbirlerinden hoşlanan insanların birlikte en çok ne yapmak isteyecekleri aşikar diye düşünüyorum.
0
plutongezegendegilmi
3-4 yıldır go yazıyorum ve bu yüzden biraz yanlı düşünüyor olabilirim ama bence çok iyi bir dil. Ama bu kadar iyi olmasına rağmen çok az şirket/kişi tarafından kullanılıyor gibi geliyor bana. İş ilanlarına falan bakıyorum arada, bi Python / JS ikilisinin 100'de 1'i kadar bile ilan yok.Halbuki geçen
3-4 yıldır go yazıyorum ve bu yüzden biraz yanlı düşünüyor olabilirim ama bence çok iyi bir dil. Ama bu kadar iyi olmasına rağmen çok az şirket/kişi tarafından kullanılıyor gibi geliyor bana. İş ilanlarına falan bakıyorum arada, bi Python / JS ikilisinin 100'de 1'i kadar bile ilan yok.
Halbuki geçen ay işte şöyle bi şey oldu. Şimdi bizde mikroservisler var, her birini başka başka dillerde yazmışlar. Bi tane servis JS'te yazılmış. Benim de orada bişey değiştirmem gerekiyordu, elim değmişken Go'da baştan yazdım. 300 MB ram tüketen servis 250 KB ram kullanmaya başladı. Doğal olarak bu servis için ayrılan sunucuların %90'ını kapattık, şirketin bu iş için sunucu masrafı AYLIK 5000$'dan 500$'a düştü. Çok iyi değil mi? Bunun gibi 2 tane iş yapsam bedavaya geliyorum şirkete.
Öğrenmesi falan da çok kolay bi dil. JS öğrenmek, iyi JS yazmak çok daha zor bi iş bence. O zibilyon tane edge case'i öğrenmek yerine temiz temiz ilerleyebiliyorsun burada.
Mesela Java'da yazılmış bi servis vardı. Oturdum onu da baştan Go'da yazdım. Derlenmesi ve çalışmaya başlaması 30-40 saniye sürüyordu, şu an 5 saniye sürüyor. Maddi bi getirisi var mı bilmiyorum ama güzel bi ilerleme bence.
Ek bir soru: bu konuyu paylaştığım yöneticim dedi ki "maliyet kısmak için çabalama, onun yerine para getirecek iş yapsan daha iyi olur, 10 bin $ tasarruf ettireceğine 1000 $ gelir yaratsan şirkette daha çok adın duyulur". Sonrasında da beni yeni deneysel projesinde React yazmaya ikna etmeye çalıştı.
Niye böyle? Yöneticinin bu cevabının, orijinal soruyla bir alakası olduğunu hissediyorum ama bağlantıyı tam kuramadım.
Halbuki geçen ay işte şöyle bi şey oldu. Şimdi bizde mikroservisler var, her birini başka başka dillerde yazmışlar. Bi tane servis JS'te yazılmış. Benim de orada bişey değiştirmem gerekiyordu, elim değmişken Go'da baştan yazdım. 300 MB ram tüketen servis 250 KB ram kullanmaya başladı. Doğal olarak bu servis için ayrılan sunucuların %90'ını kapattık, şirketin bu iş için sunucu masrafı AYLIK 5000$'dan 500$'a düştü. Çok iyi değil mi? Bunun gibi 2 tane iş yapsam bedavaya geliyorum şirkete.
Öğrenmesi falan da çok kolay bi dil. JS öğrenmek, iyi JS yazmak çok daha zor bi iş bence. O zibilyon tane edge case'i öğrenmek yerine temiz temiz ilerleyebiliyorsun burada.
Mesela Java'da yazılmış bi servis vardı. Oturdum onu da baştan Go'da yazdım. Derlenmesi ve çalışmaya başlaması 30-40 saniye sürüyordu, şu an 5 saniye sürüyor. Maddi bi getirisi var mı bilmiyorum ama güzel bi ilerleme bence.
Ek bir soru: bu konuyu paylaştığım yöneticim dedi ki "maliyet kısmak için çabalama, onun yerine para getirecek iş yapsan daha iyi olur, 10 bin $ tasarruf ettireceğine 1000 $ gelir yaratsan şirkette daha çok adın duyulur". Sonrasında da beni yeni deneysel projesinde React yazmaya ikna etmeye çalıştı.
Niye böyle? Yöneticinin bu cevabının, orijinal soruyla bir alakası olduğunu hissediyorum ama bağlantıyı tam kuramadım.
0
ek soruya cevap
patronların ticarete bakış açısından ötürüdür bu. sizin kafanızda hepsi aynı ancak onlara göre aynı değil. büyük geminin kaptanı olmak küçük gemiyi iyi yüzdürmekten daha muteberdir onlara göre.
patronların ticarete bakış açısından ötürüdür bu. sizin kafanızda hepsi aynı ancak onlara göre aynı değil. büyük geminin kaptanı olmak küçük gemiyi iyi yüzdürmekten daha muteberdir onlara göre.
0
Bence bunun birkaç sebebi var:
- Günümüzde server maliyetleri vs. çok düşük artık. Mesela maliyeti şu kadar kıstık JS'te Go'ya geçerek yazmışsın ancak diğer birçok dilde bu kadar dramatik fark olmayacaktı.
- Go developerı çok az. Bir app yaparken en büyük maliyetlerden biri developer maliyeti ve Go developerı çok az olduğu için daha pahalı o yüzden birçok şirket için ilk tercih değil.
- Başlangıçta birçok projede scalability noktası o kadar düşünülmüyor. O yüzden ilk etapta işin hızlı çıkması ve çalışır hale gelmesi daha önemli. O yüzden Go daha çok artık bir noktaya gelmiş çok userı olan şirketler için önemli hale geliyor. Mesela benim şu anki çalıştığım şirkette bazı servisler Laravel'le yazılmış. Zamanında bu mantıklı gelmiş ancak şu anda on milyonlarca use olduğu için scale etmesi zor ve maliyetli. O yüzden içerideki birçok projeyi Go'ya geçirmeye çalışıyoruz.
- Günümüzde server maliyetleri vs. çok düşük artık. Mesela maliyeti şu kadar kıstık JS'te Go'ya geçerek yazmışsın ancak diğer birçok dilde bu kadar dramatik fark olmayacaktı.
- Go developerı çok az. Bir app yaparken en büyük maliyetlerden biri developer maliyeti ve Go developerı çok az olduğu için daha pahalı o yüzden birçok şirket için ilk tercih değil.
- Başlangıçta birçok projede scalability noktası o kadar düşünülmüyor. O yüzden ilk etapta işin hızlı çıkması ve çalışır hale gelmesi daha önemli. O yüzden Go daha çok artık bir noktaya gelmiş çok userı olan şirketler için önemli hale geliyor. Mesela benim şu anki çalıştığım şirkette bazı servisler Laravel'le yazılmış. Zamanında bu mantıklı gelmiş ancak şu anda on milyonlarca use olduğu için scale etmesi zor ve maliyetli. O yüzden içerideki birçok projeyi Go'ya geçirmeye çalışıyoruz.
0
Bence arkasında google'ın olması da biraz güven sorunu yaratıyor. Bir çok projeyi saçma kararlarla terk ettiler. JS, Python vs community desteği çok güçlü olan diller.
Bir seminerde google'ın go'yu kendi bünyesinde çalışan javaya adapte olmakta güçlük çeken junior & medior developerları kullanmak, onlara daha az para ödemek için geliştirdiğine dair bir şey dinlemiştim. Yani dili yaratmalarının arkasındaki sebep teknik bir sorunu çözümektense maddi bir fayda yaratmak olduğunu söylüyordu.
Yönetici ekipler genelde en iyi teknolojiyle, inanılmaz performans veya verimlilikle çalışmasını çok umursamıyorlar. Onlar için çalışır halde olması yetiyor. Çoğu büyük firmada inanılmaz eski teknojilerle, kötü yazılmış kodlar bazı servislerde aktif olarak kullanılıyor.
Bir seminerde google'ın go'yu kendi bünyesinde çalışan javaya adapte olmakta güçlük çeken junior & medior developerları kullanmak, onlara daha az para ödemek için geliştirdiğine dair bir şey dinlemiştim. Yani dili yaratmalarının arkasındaki sebep teknik bir sorunu çözümektense maddi bir fayda yaratmak olduğunu söylüyordu.
Yönetici ekipler genelde en iyi teknolojiyle, inanılmaz performans veya verimlilikle çalışmasını çok umursamıyorlar. Onlar için çalışır halde olması yetiyor. Çoğu büyük firmada inanılmaz eski teknojilerle, kötü yazılmış kodlar bazı servislerde aktif olarak kullanılıyor.
0
arkasinda topluluk destegi az. bunun yaninda akademide egitim dili olarak kullanilmamasi da buna etken. java ve python universitelerin bir cogunda egitim dili. javascript ise front-end tarafta nerdeyse tekel olmus bir dil. bu dillerin yillardan beri gelen agirligini yenmek guc.
ama golang da microservice mimarisinde etkin ve gayet iyi bir sekilde topluluk destegini arttiriyor, populerligi artiyor. cok da iyi bir dil ayni zamanda.
ama golang da microservice mimarisinde etkin ve gayet iyi bir sekilde topluluk destegini arttiriyor, populerligi artiyor. cok da iyi bir dil ayni zamanda.
0
biz sirketce cok plugin kullaniyoruz kodlarimizda
o bir sorun go'ya gecememek adina
bir de compile isi, hepsini compile ediyorsun ya her seferinde, ufacik degisiklik yapsan bile o dert.
Bazi servisleri Go ya gecsek mi dedik?
.net 7.0 ile ASM geldi biliyorsundur, yani bazi string isleri, ASM sayesinde c++ dan bile hizli oldu,
biz .net 7.0 dan devam ediyoruz
medya, video isleri de c++ da hala, oradan yazip c# da kullan diyoruz
Bazi konsol uygulamalarini GO ya tasiyalim bari dedik, stream analiz gibi, orada da .net 7.0 nin platform bagimsiz hali isimizi gordu
cloud tabani da olan, tv ve yayincilik yazilimi yazan alman sirketi burasi, ingiltere ofisindeyim ben de
o bir sorun go'ya gecememek adina
bir de compile isi, hepsini compile ediyorsun ya her seferinde, ufacik degisiklik yapsan bile o dert.
Bazi servisleri Go ya gecsek mi dedik?
.net 7.0 ile ASM geldi biliyorsundur, yani bazi string isleri, ASM sayesinde c++ dan bile hizli oldu,
biz .net 7.0 dan devam ediyoruz
medya, video isleri de c++ da hala, oradan yazip c# da kullan diyoruz
Bazi konsol uygulamalarini GO ya tasiyalim bari dedik, stream analiz gibi, orada da .net 7.0 nin platform bagimsiz hali isimizi gordu
cloud tabani da olan, tv ve yayincilik yazilimi yazan alman sirketi burasi, ingiltere ofisindeyim ben de
0
gadlemler
Var mıdır? Özellikle amerikalıların görüntülü olarak bağlanıp; spontan ya da randevulaşarak yüzyüze komuşmanın yapıldığı
Var mıdır? Özellikle amerikalıların görüntülü olarak bağlanıp; spontan ya da randevulaşarak yüzyüze komuşmanın yapıldığı
0
omegle vardı, halen devam ediyor mu bilmiyorum ancak illa ona benzer uygulamalar vardır.
ülkeyi değiştirip istediğin ülkeden insanlarla konuşabiliyorsun, tabi sana ders vermelerini beklememek gerek.
Tek bir olumsuzluğu var, arada istemediğiniz uzuvlar görebilirsiniz. Görüntü işleme ile belki o sorun da çözülmüştür.
ülkeyi değiştirip istediğin ülkeden insanlarla konuşabiliyorsun, tabi sana ders vermelerini beklememek gerek.
Tek bir olumsuzluğu var, arada istemediğiniz uzuvlar görebilirsiniz. Görüntü işleme ile belki o sorun da çözülmüştür.
0
mikahakkinen
yani tamam farklı bir hikaye ama gereksiz iyimser değil mi?
yani tamam farklı bir hikaye ama gereksiz iyimser değil mi?
0
nesini bu kadar beğendiler anlamıyorum, orijinal değil, ilginç değil, komik de değil, öyle vakit geçirmelik suya sabuna dokunmayan bir şey.
0
dizinin türü bu feel good ve drama iç içe
aslında bill lawrance diye bir prodüktör var bu onun tarzı, daha önce scrubs diye bir diziyi üretmişti, ted lasso yu üretti şimdi bir de appletv+ da yayınlanan shrinking diye yeni bir dizisi daha var
aslında bill lawrance diye bir prodüktör var bu onun tarzı, daha önce scrubs diye bir diziyi üretmişti, ted lasso yu üretti şimdi bir de appletv+ da yayınlanan shrinking diye yeni bir dizisi daha var
0
Daha çok 30'lu yaşların ortasına hitap eden temelde büyümek üzerine, umudu canlı tutmaya çalışan bir dizi. Gündelik, eğlence anlayışlı ilişkilerden güven ve bağ geliştirme üzerine kurulu ilişkilere geçiş yapan keely. ebevynlik, aşk, boşanma travmalarına rağmen umudunu ayakta tutmaya çalışan ted. toksik ilişkilerine rağmen sevilme ihtiyacı ağır basan coach beard. aldatılma sonrası özgüven problemleri yaşayan rebecca. ergenlikten erişkinliğe geçen roy kent. şımarık, umursamaz ergen jamie tartt. "Ilginç olmayan şeyler yoktur, ilgilenmeyen insanlar vardır." derler. İlgilisine her karakterin psikolojik gelişimlerini gösteriyor. tabi ki amerikan popüler kültürü yüzeyselliğinde ancak daha fazlasını sunmak gibi bir iddiası da yok zaten. Eğer hala 20'lerinizdeyseniz size çok bir şey ifade etmemesi oldukça normal.
0
Ben baya sevdim ya üçüncü sezonu da bekliyorum bayadır. Ben de 27 yaşındayım mesela yaş olayı tutmadı bence :d
Ben scrubs'ı da çok severim, Bill Lawrence dizileri hoşuma gidiyor.
Yani aşırı optimist olması beni rahatsız eden bi şey değil aksine feel good dizileri seviyorum zaten. Onun dışında genel konu da keyif aldığım bir konu futbol severim. Bi de usa/uk farkı geyiğini de seviyorum. O yüzden baya keyifle izlemiştim iki sezonunu birkaç ay önce. Şimdi de üçüncü sezonunu izliycem.
Karakterler çok çabuk bağ kurulabilen kişiler bi de o da çok büyük avantaj. İki bölüm sonra hepsine alışıyosun ve ilgini çekiyor. Ayrıca özellikle ikinci sezonda daha detaya iniliyor yan karakterler hakkında o da keyifli
Ben scrubs'ı da çok severim, Bill Lawrence dizileri hoşuma gidiyor.
Yani aşırı optimist olması beni rahatsız eden bi şey değil aksine feel good dizileri seviyorum zaten. Onun dışında genel konu da keyif aldığım bir konu futbol severim. Bi de usa/uk farkı geyiğini de seviyorum. O yüzden baya keyifle izlemiştim iki sezonunu birkaç ay önce. Şimdi de üçüncü sezonunu izliycem.
Karakterler çok çabuk bağ kurulabilen kişiler bi de o da çok büyük avantaj. İki bölüm sonra hepsine alışıyosun ve ilgini çekiyor. Ayrıca özellikle ikinci sezonda daha detaya iniliyor yan karakterler hakkında o da keyifli
0
simbolmina
Selam. Şişli taraflarında oturuyorum ve Maltepe'de yeni bir işe başladım. Evden çıkıp 15dk yürüyorum ve metrobüs+metro ile toplamda 1.15 sonra is yerinde oluyorum. Giderken oturuyorum, dönerken metrobüste ayaktayım. Toplamda 8bin adım atıyorum Yaş 38 oldu, kilolu ve sağlıksız biri değilim ama çok yo
Selam. Şişli taraflarında oturuyorum ve Maltepe'de yeni bir işe başladım. Evden çıkıp 15dk yürüyorum ve metrobüs+metro ile toplamda 1.15 sonra is yerinde oluyorum. Giderken oturuyorum, dönerken metrobüste ayaktayım. Toplamda 8bin adım atıyorum
Yaş 38 oldu, kilolu ve sağlıksız biri değilim ama çok yoruluyorum. Daha önce de benzer işi, daha yakında yapıyordum ama bu kadar yorgun olmuyordum. Yolculuğun görece konforlu geçmesine rağmen bu kadar yorulmak normal mi?
Yaş 38 oldu, kilolu ve sağlıksız biri değilim ama çok yoruluyorum. Daha önce de benzer işi, daha yakında yapıyordum ama bu kadar yorgun olmuyordum. Yolculuğun görece konforlu geçmesine rağmen bu kadar yorulmak normal mi?
0
hafta içi her gün 2.5 saat yol için bu kadar yorgunluk normal gibi görünüyor. benzer bir mesafeyi ben haftada bir yapmama rağmen eve gelince yorgunluktan uyuyakalıyorum. bende genetik bir karaciger rahatsızlığı var. eğer normal de de benzer bir yorgunluğu yaşıyorsanız kan değerlerinize baktırmanızı öneririm.
0
antikadimag
yuklu miktarda transfer icin bunun yolu nedir? ne kadar komisyon kesilir? $100k desek mesela.ulke abd.
yuklu miktarda transfer icin bunun yolu nedir? ne kadar komisyon kesilir? $100k desek mesela.
ulke abd.
ulke abd.
0
soruya cevap değil ama, vergi ile ilgili korkunuz olursa varlık barışı 31 Mart'a kadar geçerli (%3 kesiyor)
www.resmigazete.gov.tr
www.resmigazete.gov.tr
0
bunlar ne salak salak sorular
Herkese merhaba.Mümkün olduğunca kısa özetlemeye çalışacağım.İnternetten tanıştığım bir kız var. 1 sene önce biraz konuştuk, atıyorum 1 ayda 5-6 kere konuştuk. Sonra benim sağlık sorunlarımdan dolayı araya 1-2 ay süre girdi, onun da sınav senesi olduğu için görüşme olayını askıya kaldırdık.Sonra biz
Herkese merhaba.
Mümkün olduğunca kısa özetlemeye çalışacağım.
İnternetten tanıştığım bir kız var. 1 sene önce biraz konuştuk, atıyorum 1 ayda 5-6 kere konuştuk. Sonra benim sağlık sorunlarımdan dolayı araya 1-2 ay süre girdi, onun da sınav senesi olduğu için görüşme olayını askıya kaldırdık.
Sonra biz kızla internette 1,5 ay önce yine denk geldik. Size şöyle anlatayım, konuştuğum birçok insanla görüşmemek için kaçarım. Görüşsek de sohbet muhabbet olsun diye buluşurum ve hiçbir şekilde ilişki düşünmediğimi ilk buluşmada söylerim. Ama bu kızla geçen ay tekrar konuşmaya başladığımızdan beri bir his var, kız zaten güzelliğiyle beni etkilemişti, konuştukça daha da emin oldum onunla ciddi ilişki istediğime.
1 ay önce buluşacağımız zaman ben acayip hasta oldum ve çok uzun süre evden çıkamadım, şu gün mü buluşsak dedi ama ben ailemdeki ve bendeki sağlık sorunlarından dolayı sonraki hafta olabileceğini söyledim ve cevap alamadım. Sonra instagram'ı kapattı ve birkaç gün sonra geri açtı. Yazdım, sen bahane uyduruyorsun görüşmek istemiyorsun demek ki plan yapmaya değer görmüyorum dedi.
Sonraki birkaç gün gergin mesajlar oldu. "Şu konuda yalan söylediğini düşünüyorum, konuşacak bir şey kalmadı, selametle" gibisinden ayrı ayrı birkaç mesaj ve her mesajda ben uzun uzun kendimi açıkladım. Bir yerden sonra içimden geçenleri karşı tarafa aktarabildiğimi hissediyorum. Çünkü her mesajda "artık konuşacak bir şey yok son defa yazdım" dese de benden bir açıklama bekledi ve her seferinde attıklarımı okudu, cevap yazdı.
Şu gergin mesajlarda bile doğru insan olduğunu hissettirdi, gerçekten olgun birisi yaşına göre, zeki, iletişim kurabilen birisi; ve çok güzel kız. Bu kızla konuşmaya başladığımdan beri başka kimseyle konuşmadım bile, ki bu günümüzde çok bulunan bir şey değil bence. Yaşadığımız gerginliğin tamamı onun güvensiz birisi olması, ama biraz tanışsak bunu da aşacağına eminim.
En son 3 gün önce bir şeyler yazdı son mesajıymış gibi, ben cevabımı yazdık yine uzun uzun ve dedim ki "bazı mesajlarında uzun uzun ekrana bakıyorum sadece ve ne dersem diyeyim boşa çabalıyormuşum gibi hissediyorum". İşler burada ilginçleşiyor. Dedi ki "hiçbir söylediğime bir yorum bile yapmadın çok ilginçsin konuşma bitmiştir". Ben şaşırdım tabii, önceden yazdığım cevabı attım hemen. Okudu hemen, sonra cevap yazdı. Gece sakin kafayla yazayım dedim ve saat 4-5 gibi mesaj atmaya girdim. Instagram hesabını kapatmış yine. Ben bir şeyler yazayım açtığında görür falan derken geri açtı hesabı. O sırada yazdıklarımı o an okudu, umursamadığın birinin de gece 5'te attığı mesajı okumazsın anında diye düşünüyorum. Baya uzun uzun yazmışım yine (uzun dediğim yazması uzun da 1 dakikada okunacak şeyler. Sabah bütün mesajları okudu ve cevap yazmadı.
Ben ne istediğini bilen birisiyim, yıllar sonra birisi için çaba harcıyor/harcayabiliyor olduğum için de çok mutluyum aslında. Ama kız biraz "hiç görüşmediğin birisi için bu kadar yazman normal değil" düşüncesinde. Haklı kısmen, ama takıntılı birisi değilim. Sadece çok istiyorum tanışmayı ve eğer düşündüğüm gibi olursa birçok şey paylaşmak istiyorum, ki birçok açıdan uyumluyuz bunu konuşmalarda %100 gördüm.
Başka konuştuğu biri olsaydı engellerdi bu arada, şimdiki kızlar leblebi gibi engelliyor. Şimdiye kadar niye engellemediğini de anlayamadım zaten.
Şu anda yapabileceğim son bir hamle hakkım var. Olursa ne güzel, olmazsa da netleşsin çok uzatmadan diyorum. Şimdiye kadar kendimi anlattığım mesajlarda bence biraz olsun "doğru kişi mi acaba" sorusunu aklına yerleştirdiğini düşünüyorum o kadar cevap yazması ve hala açıklama beklemesi yüzünden. Şimdi mesaj attı mı acaba diye sürekli instagram'a girip bakıyorum, bundan dolayı instagram'ı 1 haftalığına kapatma kararı aldım. Bunu yapmadan önce ufak bir mesajla "seninle konuşmak güzeldi. seni daha yakından tanımak isterdim ama olmuyorsa da uzatmanın anlamı yok. hoşçakal" diye bir mesaj atsam mı diye de düşünüyorum. bence her fırsatta cevap veren good boy konumundan çıkmam lazım artık. bunu sadece instagram'ı kapatarak sağlayabilir miyim emin değilim, farkına bile varmaz belki eski mesajları sildiyse mesaj kutusunda beni göremeyeceği için. ama mesaj atıp daha net bir veda mesajı verirsem, üstüne bir de hesabı kapatırsam iyi bir etki olabileceğini düşünüyorum. (Not: amacım manipülasyon değil kesinlikle.
Tavsiyenizi bekliyorum dostlar. Yıllar sonra birine karşı bir şeyler hissettim, bu hissi kaybetmek istemiyorum.
Teşekkürler.
Mümkün olduğunca kısa özetlemeye çalışacağım.
İnternetten tanıştığım bir kız var. 1 sene önce biraz konuştuk, atıyorum 1 ayda 5-6 kere konuştuk. Sonra benim sağlık sorunlarımdan dolayı araya 1-2 ay süre girdi, onun da sınav senesi olduğu için görüşme olayını askıya kaldırdık.
Sonra biz kızla internette 1,5 ay önce yine denk geldik. Size şöyle anlatayım, konuştuğum birçok insanla görüşmemek için kaçarım. Görüşsek de sohbet muhabbet olsun diye buluşurum ve hiçbir şekilde ilişki düşünmediğimi ilk buluşmada söylerim. Ama bu kızla geçen ay tekrar konuşmaya başladığımızdan beri bir his var, kız zaten güzelliğiyle beni etkilemişti, konuştukça daha da emin oldum onunla ciddi ilişki istediğime.
1 ay önce buluşacağımız zaman ben acayip hasta oldum ve çok uzun süre evden çıkamadım, şu gün mü buluşsak dedi ama ben ailemdeki ve bendeki sağlık sorunlarından dolayı sonraki hafta olabileceğini söyledim ve cevap alamadım. Sonra instagram'ı kapattı ve birkaç gün sonra geri açtı. Yazdım, sen bahane uyduruyorsun görüşmek istemiyorsun demek ki plan yapmaya değer görmüyorum dedi.
Sonraki birkaç gün gergin mesajlar oldu. "Şu konuda yalan söylediğini düşünüyorum, konuşacak bir şey kalmadı, selametle" gibisinden ayrı ayrı birkaç mesaj ve her mesajda ben uzun uzun kendimi açıkladım. Bir yerden sonra içimden geçenleri karşı tarafa aktarabildiğimi hissediyorum. Çünkü her mesajda "artık konuşacak bir şey yok son defa yazdım" dese de benden bir açıklama bekledi ve her seferinde attıklarımı okudu, cevap yazdı.
Şu gergin mesajlarda bile doğru insan olduğunu hissettirdi, gerçekten olgun birisi yaşına göre, zeki, iletişim kurabilen birisi; ve çok güzel kız. Bu kızla konuşmaya başladığımdan beri başka kimseyle konuşmadım bile, ki bu günümüzde çok bulunan bir şey değil bence. Yaşadığımız gerginliğin tamamı onun güvensiz birisi olması, ama biraz tanışsak bunu da aşacağına eminim.
En son 3 gün önce bir şeyler yazdı son mesajıymış gibi, ben cevabımı yazdık yine uzun uzun ve dedim ki "bazı mesajlarında uzun uzun ekrana bakıyorum sadece ve ne dersem diyeyim boşa çabalıyormuşum gibi hissediyorum". İşler burada ilginçleşiyor. Dedi ki "hiçbir söylediğime bir yorum bile yapmadın çok ilginçsin konuşma bitmiştir". Ben şaşırdım tabii, önceden yazdığım cevabı attım hemen. Okudu hemen, sonra cevap yazdı. Gece sakin kafayla yazayım dedim ve saat 4-5 gibi mesaj atmaya girdim. Instagram hesabını kapatmış yine. Ben bir şeyler yazayım açtığında görür falan derken geri açtı hesabı. O sırada yazdıklarımı o an okudu, umursamadığın birinin de gece 5'te attığı mesajı okumazsın anında diye düşünüyorum. Baya uzun uzun yazmışım yine (uzun dediğim yazması uzun da 1 dakikada okunacak şeyler. Sabah bütün mesajları okudu ve cevap yazmadı.
Ben ne istediğini bilen birisiyim, yıllar sonra birisi için çaba harcıyor/harcayabiliyor olduğum için de çok mutluyum aslında. Ama kız biraz "hiç görüşmediğin birisi için bu kadar yazman normal değil" düşüncesinde. Haklı kısmen, ama takıntılı birisi değilim. Sadece çok istiyorum tanışmayı ve eğer düşündüğüm gibi olursa birçok şey paylaşmak istiyorum, ki birçok açıdan uyumluyuz bunu konuşmalarda %100 gördüm.
Başka konuştuğu biri olsaydı engellerdi bu arada, şimdiki kızlar leblebi gibi engelliyor. Şimdiye kadar niye engellemediğini de anlayamadım zaten.
Şu anda yapabileceğim son bir hamle hakkım var. Olursa ne güzel, olmazsa da netleşsin çok uzatmadan diyorum. Şimdiye kadar kendimi anlattığım mesajlarda bence biraz olsun "doğru kişi mi acaba" sorusunu aklına yerleştirdiğini düşünüyorum o kadar cevap yazması ve hala açıklama beklemesi yüzünden. Şimdi mesaj attı mı acaba diye sürekli instagram'a girip bakıyorum, bundan dolayı instagram'ı 1 haftalığına kapatma kararı aldım. Bunu yapmadan önce ufak bir mesajla "seninle konuşmak güzeldi. seni daha yakından tanımak isterdim ama olmuyorsa da uzatmanın anlamı yok. hoşçakal" diye bir mesaj atsam mı diye de düşünüyorum. bence her fırsatta cevap veren good boy konumundan çıkmam lazım artık. bunu sadece instagram'ı kapatarak sağlayabilir miyim emin değilim, farkına bile varmaz belki eski mesajları sildiyse mesaj kutusunda beni göremeyeceği için. ama mesaj atıp daha net bir veda mesajı verirsem, üstüne bir de hesabı kapatırsam iyi bir etki olabileceğini düşünüyorum. (Not: amacım manipülasyon değil kesinlikle.
Tavsiyenizi bekliyorum dostlar. Yıllar sonra birine karşı bir şeyler hissettim, bu hissi kaybetmek istemiyorum.
Teşekkürler.
0
Takıntılısın, bu kız dediğin gibi iletişimi harika biri değil. Sana ne desek inanmayacaksın çünkü fanatikleşmişsin. Kız sana bu kadar yazman normal değil demiş doğru demiş. Adam olan aksiyona döker sen ise yazıya dökmüşsün. Yok hastayım, acayip hastayım vs bunlar bahane. Değilse bile başka yaptığın yanlışlar yüzünden kız yalan attığını düşünmüş. 1 dakikalık okuma dediğin 250 kelime, yani senin buraya yazdığının yarısından 100 kelime az. Lan insan okuyacak. Ara kızı ve konuş. Ergenlik etmişsin sürekli yazarak. Lan hala instamı kapatayım mı diyorsun. Bu kızdan sana yar olmaz.
Olması gerekeni söylüyorum. Geçmiş için ve gelecek için bu konuya dair. Arıyorsun, selam akşama bir şeyler yemeye gidelim mi diyorsun. Hayırsa burada yazdıkların ve kafanda dolaşan o yüzlerce hikayeye kanmadan "aaaa bu kız beni istemiyor, gönlü yok" diyip peşini bırakıyorsun. Evetse süper bye.
Olması gerekeni söylüyorum. Geçmiş için ve gelecek için bu konuya dair. Arıyorsun, selam akşama bir şeyler yemeye gidelim mi diyorsun. Hayırsa burada yazdıkların ve kafanda dolaşan o yüzlerce hikayeye kanmadan "aaaa bu kız beni istemiyor, gönlü yok" diyip peşini bırakıyorsun. Evetse süper bye.
0
@Amory Lorch +1
sen hiç net değilsin, o da şüpheci. ara direkt görüşmek istiyorum diye sor, olursa olur. olmazsa yoluna bak, daha da rahatsız etme.
sen hiç net değilsin, o da şüpheci. ara direkt görüşmek istiyorum diye sor, olursa olur. olmazsa yoluna bak, daha da rahatsız etme.
0
Uyumlu oluşunuzu kullan. Zevklerine göre bir buluşma ayarla. Sevdiği bir mutfak, bir sergi.. Hazır bir plan ile git. Olumsuz dönerse de o yokmuş gibi hayata devam.
0
Naz yapan erkeğin kendinden soğutma hızı ve gücü yeryüzündeki hiçbir şeyde olamaz. Sürekli naz yapıp bahane üretmişsiniz. Az aksiyon bol bol laf. Kadının hala bir umudu olması şaşırtıyor beni. Muhtemelen bağlanma ile ilgili problemleri olan manipülasyona açık biri.
0
diyojenimtırak
Türkiye’de. Gündemi takip eden ve gündemi konuşan isimler ve programları nelerdir?Halen yayınları sürenler öncelikli olmakla beraber aklınıza gelen hepsi olur.
Türkiye’de.
Gündemi takip eden ve gündemi konuşan isimler ve programları nelerdir?
Halen yayınları sürenler öncelikli olmakla beraber aklınıza gelen hepsi olur.
Gündemi takip eden ve gündemi konuşan isimler ve programları nelerdir?
Halen yayınları sürenler öncelikli olmakla beraber aklınıza gelen hepsi olur.
0
eskiden sizofrendim simdi iyiyiz
32 yaşındayım ve kendimi bildim bileli lisede de üniversitede de her zaman geç yatıp geç kalkardım. Derslere geç kalırdım, özellikle üniversitede önemli dersleri öğleden sonra seçerdim ki derse gidebileyim. Tembel bir insan değilim sadece ölümüne gececiyim. Ama iş hayatıyla birlikte mecburen erken k
32 yaşındayım ve kendimi bildim bileli lisede de üniversitede de her zaman geç yatıp geç kalkardım. Derslere geç kalırdım, özellikle üniversitede önemli dersleri öğleden sonra seçerdim ki derse gidebileyim. Tembel bir insan değilim sadece ölümüne gececiyim. Ama iş hayatıyla birlikte mecburen erken kalktığım için yıllarım yetersiz uyuyarak geçti. Araştırınca düzenli olarak günde 6-7 saatten az uyku uyuyan insanların yıllar içinde bilişsel seviyelerinde düşüş olacağını öğrendim ve hatta kalıcı bilinç düşüşüne sebep olabiliyormuş. Zaten üniversitede sürekli geceleri ders çalıştığım için özellikle sınav ve ödev dönemlerinde sayısız günüm az uyuyarak ya da hiç uyumayarak geçmiştir. İş hayatından dolayı da günlük ortalama (maksimum) 5-6 saat uyuyabiliyorum. Hakikaten de bilincimde ciddi bir düşüş var. Beynimin en güçlü yönü olan bir şeyleri çabuk kavrayıp öğrenme yeteneğimi ciddi anlamda yitirdim. Hayatı algılamakta güçlük çekiyorum.
Sorularım ise;
-öncelikle bu yaştan sonra erken yatma alışkanlığı kazanabilir miyim? Evet ise nasıl?
-bu saatten sonra düzenli ve yeterli uyku uyursam beyin sağlığım yerine gelir mi? Yoksa çoktan kıymaya dönmüş müdür? :(
Bu soruları buradan sormanın saçmalığının da bilincindeyim ancak belki aynı durumu yaşayanlar vardır, belki bu konuda yetkin kişiler vardır ya da şu doktora git çok iyidir diyecek birileri çıkar diye sormak istedim.
Sorularım ise;
-öncelikle bu yaştan sonra erken yatma alışkanlığı kazanabilir miyim? Evet ise nasıl?
-bu saatten sonra düzenli ve yeterli uyku uyursam beyin sağlığım yerine gelir mi? Yoksa çoktan kıymaya dönmüş müdür? :(
Bu soruları buradan sormanın saçmalığının da bilincindeyim ancak belki aynı durumu yaşayanlar vardır, belki bu konuda yetkin kişiler vardır ya da şu doktora git çok iyidir diyecek birileri çıkar diye sormak istedim.
0
erken yatma alışkanlığı kazanırsın en fazla 15-20 gün sürer. kahve içiyorsan öğleden sonra kahve ve çay içmeyi bırakmalısın. bir iki defa zorlayarak erken kalkar ve gün içinde uyumadan o günü atlatırsan devamı gelir.
erken yatınca uykuya dalmakta zorluk yaşıyorsan melatonin faydalı olabilir.
erken yatınca uykuya dalmakta zorluk yaşıyorsan melatonin faydalı olabilir.
0
ben de aynı senin gibiydim. hatta işe de geç kalırdım.
30lardan sonra artık işe geç kalmak zoruma gitmeye başladı, erken yatmaya başladım. alışınca aynı saatte uykun geliyor. oyalanmadan disiplinli bir şekilde yat uyu. bak ben böyle yapıcam şimdi. iyi geceler.
30lardan sonra artık işe geç kalmak zoruma gitmeye başladı, erken yatmaya başladım. alışınca aynı saatte uykun geliyor. oyalanmadan disiplinli bir şekilde yat uyu. bak ben böyle yapıcam şimdi. iyi geceler.
0
Düzenli sporun ve uyumadan önce kitap okumanın çok büyük faydası olacaktır.
0
30+/E olarak, 20lerimde ben bu uyku/bilişsel yetenek korelasyonunu okuduğumda fazla uyuma durumunda hissettiğim suçluluk duygusu için kullandım. Zaten 8+ saat uyurdum öyle de devam ettim. 8 saat altı uyuduğumda o günü bitiremiyorum mesela. 30dan sonra bahsettiğiniz cümledeki "bir şeyleri çabuk kavrayıp öğrenme yeteneğimi ciddi anlamda yitirdim." durumu çoğu zaman fark ediyorum. o yüzden uyku ile bu durumun azaldığını çürütmüş oluyorum bence yaşlılıktan oluyor ama biz yaşlandığımızın farkına varmıyoruz.
0
zorla gerekirse kendini erken yatmak için.uyumadan hemen önce değil baya bi önce borak telefonu falan da. Bir süre sonra bünye öyle bir alışıyor ki şaşar kalırsın. Hatta bu satırları uykulu gözlerle yazan eski bir 'gece yatmaz gündüz kalkmaz'insanı olarak yazıyorum
0
Hayır kalıcı bir zararı olmaz bunun. Beyin o kadar da kolay bozulan bir organ değil. Sadece uyku işini yoluna koymaya bak.
0
kahve, cay icme. gunes battiktan sonra isiklari kis. ekrana bakma. gunes dogmadan kesinlikle kalkmis ol. gunes dogduktan maksimum bir iki saat icinde ayakteyken dogrudan gunes isigina bak. gunes battiktan sonra yemek yeme.
0
yaş 38 lise öncesinde bile anlattığın gibiydim, halen aynıyım. hatta uzun bir dönem gün 2-4 saat uykuyla geçirdim. mutluyum da gayet bu durumdan.
dediğin semptomların hiçbiri yok bende acaba sen bunları okudun da psikolojik olarak öyle bi duruma girdin de bilincimde düşüş var diye bişey mi yarattın acaba kendine ? ya da bana da mı olcak lan öyle şeyler hass.
dediğin semptomların hiçbiri yok bende acaba sen bunları okudun da psikolojik olarak öyle bi duruma girdin de bilincimde düşüş var diye bişey mi yarattın acaba kendine ? ya da bana da mı olcak lan öyle şeyler hass.
0
yeter ki tak denilmesin perdeleeer
Rica etsem üzerime mutluluk, yaşam enerjisi verecek film önerileri atar mısınız? Çocuklu, büyümeli filmler olur mesela. Ama tırt ya da düz olmasın lütfen.
Rica etsem üzerime mutluluk, yaşam enerjisi verecek film önerileri atar mısınız? Çocuklu, büyümeli filmler olur mesela. Ama tırt ya da düz olmasın lütfen.
0
3 idiots bu konuda en iyilerinden.
Tabi filmle mutlu olmayı bekleme, geçici bi his verir sadece. Hayatındaki pürüzleri gidermeye odaklan, uzun vadeli bir değişim için
Tabi filmle mutlu olmayı bekleme, geçici bi his verir sadece. Hayatındaki pürüzleri gidermeye odaklan, uzun vadeli bir değişim için
0
Mubi'de son izlediklerime baktım şimdi. Bunlar arasında beni en çok mutlu eden filmlerden biri Nanni Moretti'nin 1993 yapımı Caro Diario. Herkese hitap etmeyebilir ama bana tatlı sıcak bir film gibi gelmişti. Bir an evvele bir vespa alıp gezme isteği uyandırmıştı.
0
Boyhood ya da kriterlerinize tam uyuyor mu bilmiyorum ama kutup yıldızı aşıkları. Çocuklar var, buyumeler var, çok da güzel bir aşk hikayesi var ama romantik komedi vs değil.
0
cocuklu büyümeli mutluluklu filmim "flipped" benim. www.imdb.com arada açar açar izlerim.
0
teşekkürler herkese. @hypathia flipped tam olarak aradığım gibi çıktı, en çok sana teşekkürler. ama diğerlerini de deneyip sevdikçe tikleyeceğim.
0
babatema
Merhaba, tam olarak belli gun ve saatlerde browserdan login olmam lazim. Login bilgisi list box tan secilecek sifre browserda kayitli. Bunun icin kullanabilecegim eklenti, script vs. Cozum onerilerinizi hasretle kucaklar saglikli ve mutlu gunler dileriz efendim.
Merhaba, tam olarak belli gun ve saatlerde browserdan login olmam lazim. Login bilgisi list box tan secilecek sifre browserda kayitli. Bunun icin kullanabilecegim eklenti, script vs. Cozum onerilerinizi hasretle kucaklar saglikli ve mutlu gunler dileriz efendim.
0
python ve selenium ile kolayca yapılabilir. chatgpt bile üretir bu kodu sizin için :)
0
simdi sahne zamani
merhabalar, yurtdışından euro hesabıma para yatacak. yapı kredi kullanıyorum normalde ama işlem ücretleri alma ve gönderme için çok yüksek. hesabıma geçecek olan paranın en az kesintiye uğrayarak geçmesini sağlamak istiyorum. hangi bankayı yada sistemi önerirsiniz ?
merhabalar, yurtdışından euro hesabıma para yatacak. yapı kredi kullanıyorum normalde ama işlem ücretleri alma ve gönderme için çok yüksek. hesabıma geçecek olan paranın en az kesintiye uğrayarak geçmesini sağlamak istiyorum. hangi bankayı yada sistemi önerirsiniz ?
0
wise hesabına swift olarak para gelebiliyor mu ? yani karşı taraf bana swift yapacak ve benden hesap bilgilerim ile swift kodu banka adı istiyor.. wise bunları karşılıyor mu acaba ?
0
cepteteb kesinti yapmıyordu en son bildiğim kadarıyla, müsteri hizmetleri ile iletişime geçip kesintileri sorabilirsiniz
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
Bizim kızın toza karşı alerjisi var. Bundan alalım da ev genel olarak belli bir seviyede temiz kalsın istiyoruz.bütçe maks 10 bin civarı olarak düşünülürse ne önerirsiniz?
Bizim kızın toza karşı alerjisi var. Bundan alalım da ev genel olarak belli bir seviyede temiz kalsın istiyoruz.
bütçe maks 10 bin civarı olarak düşünülürse ne önerirsiniz?
bütçe maks 10 bin civarı olarak düşünülürse ne önerirsiniz?
0
robot süpürgeler pratikte çok kullanışlı olmuyorlar. o yüzden robot süpürge yerine hava temizleme cihazı tercih etmek isteyebilirsiniz.
0
Toz ve akar alerjisi varsa, sürekli evde gezen ve hem emiş hem de üfleme yapan bir süpürge yerine sık sık paspas yapmak daha mantıklı olacaktır çocuk için.
Bunun haricinde başka tavsiyelerim de olacak, evde peluş oyuncak bulundurmayın, özellikle çocuk odasında yün ve kalın halı bulundurmayın, ince ve makinede yıkanan bir kilim/halı alıp sık sık makinede yıkayın.
Çok önemli bir tavsiye daha vereyim, özellikle çocuklardaki akar toz vs alerjisi için adını hatırlamadığım bir markanın döşek kılıfı, yorgan kılıfı, yastık kılıfı takımı vardı. Bu alerji yapan AKar'ların geçirgenliğini engelliyordu.
O nevresim ve yatak takımından mutlaka alın, çok büyük fayda sağlayacaktır. Adını hatırlamadım ama bir kaç kelime ile google'da rahatca bulunur. Tekstil markası filan değildi, bu alerji konularında filan faaliyet gösteren bir markaydı.
Bunun haricinde başka tavsiyelerim de olacak, evde peluş oyuncak bulundurmayın, özellikle çocuk odasında yün ve kalın halı bulundurmayın, ince ve makinede yıkanan bir kilim/halı alıp sık sık makinede yıkayın.
Çok önemli bir tavsiye daha vereyim, özellikle çocuklardaki akar toz vs alerjisi için adını hatırlamadığım bir markanın döşek kılıfı, yorgan kılıfı, yastık kılıfı takımı vardı. Bu alerji yapan AKar'ların geçirgenliğini engelliyordu.
O nevresim ve yatak takımından mutlaka alın, çok büyük fayda sağlayacaktır. Adını hatırlamadım ama bir kaç kelime ile google'da rahatca bulunur. Tekstil markası filan değildi, bu alerji konularında filan faaliyet gösteren bir markaydı.
0
Ya ben robottan çok memnunum. Bence evdeki tozları gözle görülür şekilde azaltıyor. Sadece robota güvenmeyip haftada 1-2 süpürge paspas da yaparsanız bence robot işinizi baya görür. Roborock s7 kullanıyoruz, halıyı betonu tanıyıp paspası ona göre indirip kaldırması bence başarılı.
0
ikikerekac
Ne olacak? Herkes İnternet alışverişine odaklanacak Avm ler çöp olacak gibi bir öngörü yanlış mıdır?Yani İnternetten alışveriş bu binaları kapattırır mı? Yoksa nedir öngörünüz? Beş on sene için soruyorum
Ne olacak? Herkes İnternet alışverişine odaklanacak Avm ler çöp olacak gibi bir öngörü yanlış mıdır?
Yani İnternetten alışveriş bu binaları kapattırır mı? Yoksa nedir öngörünüz? Beş on sene için soruyorum
Yani İnternetten alışveriş bu binaları kapattırır mı? Yoksa nedir öngörünüz? Beş on sene için soruyorum
0
Saçma butikler bile hala yasiyo. Önlerinden her gecisimde "buradan kim alışveriş yapiyo" diye duusnuom. So; AVM lere hijbiji olmaz bence
0
Avmler sadece alışveriş degil bir çok insan var için sosyalleşme yeme içme alani
0
tam tersi pandemi sonrası tekrar canlanmaya başladı.
tarih boyunca bu tarz toplu alışveriş yapılan yerler hep oldu yine olacaktır.
ekonomik olarak soruyorsanız zaten bir avm kendini 10 yılda amorti ediyordur.
tarih boyunca bu tarz toplu alışveriş yapılan yerler hep oldu yine olacaktır.
ekonomik olarak soruyorsanız zaten bir avm kendini 10 yılda amorti ediyordur.
0
Olmuşu var :
edition.cnn.com
Kendi öngörüm kiraları yeterince düştükten sonra internet alışverişleri için depoya dönüşeceklerdir.
Bir de bu podcast bölümünde bunun üstüne kafa yormuşlardı belki ilginizi çeker:
www.spreaker.com
edition.cnn.com
Kendi öngörüm kiraları yeterince düştükten sonra internet alışverişleri için depoya dönüşeceklerdir.
Bir de bu podcast bölümünde bunun üstüne kafa yormuşlardı belki ilginizi çeker:
www.spreaker.com
0
Sıradan Türk ailesinin tek eğlencesi avm gezmek. Büyükşehirlerde düzgün otoparklı, ailece takılacağın başka yer yok. Küçük şehirlerde avm'lerden başka gezip alışveriş yapıp yiyip içicek başka yer yok. Satış belki azalır ama avm'ler kendini bi şekilde çekici kılmaya devam eder.
0
yılların palladium'unda in cin top oynuyor, bir bir kapanmış mağazalar, gereksiz varoş mağazalar açılmış. anadolu yakasının metro city'si olmuş. yakında kapanır. emaar, akasya gibi high levela daha doğrusu zengin araplara hitap edenler ayakta kalır diğerleri yavaştan kapanır.
0
Avm'ler bir kültürdür. İnternet avm kapattırmaz. 100 yıl sonra bile avm olacak. Olay sadece alışveriş değil.
0
Bir kısmı kapanır, belli başlı Avm'ler devam eder. Zaman içerisinde evirilir belki.
0
AVM'nin kendisi de kavram olarak değişiyor zaten.
Ben küçükken tek katlı kocaman binalar vardı, acayip ucuzdu, ayda bir gidip arabayı ağzına kadar doldurup dönerdik. Ama düz market alışverişi yapılırdı genelde.
Sonra işte içinde sinemalar, kitapçılar falan olan, çok katlı binalar açıldı (department store deniyor bunlara, mall değil). Buz pateni şu bu vs. sosyal boyutu da vardı bunların.
Eh şimdi de çoğunlukla laser tag veya yeme-içme alanları olan, çok da alışveriş yapılmayan, "şehir içi" mekanlara döndüler. Sebze meyve almaya AVM'ye gitmiyorsun artık. Sinemalar da öldü sayılır.
ABD de aynı dönüşümü 60-90 yılları arası yaşamış. Orada ne olduysa bizde de o olur herhalde.
Ben küçükken tek katlı kocaman binalar vardı, acayip ucuzdu, ayda bir gidip arabayı ağzına kadar doldurup dönerdik. Ama düz market alışverişi yapılırdı genelde.
Sonra işte içinde sinemalar, kitapçılar falan olan, çok katlı binalar açıldı (department store deniyor bunlara, mall değil). Buz pateni şu bu vs. sosyal boyutu da vardı bunların.
Eh şimdi de çoğunlukla laser tag veya yeme-içme alanları olan, çok da alışveriş yapılmayan, "şehir içi" mekanlara döndüler. Sebze meyve almaya AVM'ye gitmiyorsun artık. Sinemalar da öldü sayılır.
ABD de aynı dönüşümü 60-90 yılları arası yaşamış. Orada ne olduysa bizde de o olur herhalde.
0
aligan
Bu gürültü engelleme teknolojiye sahip kullaklıklar kaç desibele kadar sessiz yapıyor? Böyle takıp hiç bir ses duymak istemiyorum. İlla müzik dinlemem lazım mı?
Bu gürültü engelleme teknolojiye sahip kullaklıklar kaç desibele kadar sessiz yapıyor?
Böyle takıp hiç bir ses duymak istemiyorum. İlla müzik dinlemem lazım mı?
Böyle takıp hiç bir ses duymak istemiyorum. İlla müzik dinlemem lazım mı?
0
airpods pro için konuşuyorum, hiç duymayacak kadar olmuyor maalesef. diyaloglar falan yine kulağa geliyor, ama makina gürültüsü, kalabalık uğultusu gibi sürekli sesleri epey kesiyor.
0
Bose Quietcomfort serisi gayet güzel. Yukarıda da bahsedildiği gibi tüm sesleri kesmiyor ama ritmik seslerde oldukça başarılı. Diğer yandan da gayet rahat ve uzun süre kullanımda da herhangi bir rahatsızlık yaratmıyor.
0
Kulak içi kulaklık ile bunu yapamazsın. Samsung Galaxy Buds 2 var bende. Fabrika vb. alanlarda denetlemeye gittiğimde ANC'yi devreye alıyorum ben. Oradaki silikon/pamuk kulak içi kulaklıklardan çok daha iyi sönümleme yapıyor. Müzik dinlemeye gerek yok. Pasif haldeyken de kulak içi kulaklık olduğu için bir kısmını bastırıyor ama kayda değer bir şey değil. Karışık veriler buldum onunla ilgili 30 db civarı sanırım aktif hali ile ama.
Tamamen dışarıyı kesmek istiyorsan kulak üstü kulaklığa ihtiyacın var. Hatta kulak içi ve kulak üstünü birlikte kullanırsan tersane ya da havaalanı dışında rahatsız olacağın hiçbir gürültü kalmaz herhalde.
Tamamen dışarıyı kesmek istiyorsan kulak üstü kulaklığa ihtiyacın var. Hatta kulak içi ve kulak üstünü birlikte kullanırsan tersane ya da havaalanı dışında rahatsız olacağın hiçbir gürültü kalmaz herhalde.
0
Ben eski bir model olan Beats Studio 2 kullanıyorum. Uçakta, trende, otobüste o hayvan gibi olan motor uğultusunu ve çevredeki insan seslerini umursanmayacak seviyelere indiriyor. Müzik açmasanız da çok rahat kafayı koyup yatabilirsiniz.
Bose ve sennheiser'da daha başarılı modeller varmış ama henüz denemedim.
airpods'lardaki ANC özelliği kulak üstü kulaklıklara göre çöp diyebilirim, olmasa bir şey farketmezsiniz.
Son olarak gürültü engellemeye bir kere alıştıktan sonra onsuz uzun yolculuk yapmak düşünülemez, gerçekten çok başarılı.
Sıfır ses gibi bir teknoloji henüz yok bildiğim kadarıyla, beklentinizi o kadar yüksek tutmazsanız anc özellikli kulaküstü kulaklıklar sizi memnun eder rahatlıkla.
Bose ve sennheiser'da daha başarılı modeller varmış ama henüz denemedim.
airpods'lardaki ANC özelliği kulak üstü kulaklıklara göre çöp diyebilirim, olmasa bir şey farketmezsiniz.
Son olarak gürültü engellemeye bir kere alıştıktan sonra onsuz uzun yolculuk yapmak düşünülemez, gerçekten çok başarılı.
Sıfır ses gibi bir teknoloji henüz yok bildiğim kadarıyla, beklentinizi o kadar yüksek tutmazsanız anc özellikli kulaküstü kulaklıklar sizi memnun eder rahatlıkla.
0
(bkz: kulak tıkacı)
sesi tamamen kesen bir teknoloji değil ANC, katlanılabilecek seviyelere düşürüyor daha çok. müzik dinlemeyecekseniz kulak tıkacı son derece ucuz ve makul bir alternatif olabilir.
sesi tamamen kesen bir teknoloji değil ANC, katlanılabilecek seviyelere düşürüyor daha çok. müzik dinlemeyecekseniz kulak tıkacı son derece ucuz ve makul bir alternatif olabilir.
0
Airpods pro'yu kime denetsem ne dedigimi duyamaz seviyeye geldi ama bana o kadar olmuyor maalesef cunku bana tam oturmuyor (kulak tikaci cok taktigim icin kulaj seklim farkli sanirim). yani yine cok memnunum ama ben her konusulani rahatlikla duyuyorum.
kafaustu olandan da var gerci, Sony XM4, kesinlikle tamamen kesmiyor, verdigi bas agrisi da cabasi. benim tercihim Airpods Pro. Sony'yi simdiki aklim olsa almazdim.
yani bence Airpods pro'yu deneyin. muzik dinlemenize gerek yok.
kafaustu olandan da var gerci, Sony XM4, kesinlikle tamamen kesmiyor, verdigi bas agrisi da cabasi. benim tercihim Airpods Pro. Sony'yi simdiki aklim olsa almazdim.
yani bence Airpods pro'yu deneyin. muzik dinlemenize gerek yok.
0
genc irisi
Selam dostlar Son bir aydır spor salonuna gitmeye başladım. salona gittiğim günlerin akşamında tv karşısında erkenden sızıp kalıyorum. Spor anında ve gün içerisinde enerjim yüksek oluyor yorgunluk yada kas ağrısı hissetmiyorum ama akşam 8 - 9 olunca uyuya kalıyorum. Neden böyle oluyor ki acaba henuz
Selam dostlar
Son bir aydır spor salonuna gitmeye başladım. salona gittiğim günlerin akşamında tv karşısında erkenden sızıp kalıyorum. Spor anında ve gün içerisinde enerjim yüksek oluyor yorgunluk yada kas ağrısı hissetmiyorum ama akşam 8 - 9 olunca uyuya kalıyorum. Neden böyle oluyor ki acaba henuz vucut alışmadıgı için mi? yada protein mi eksik alıyorum neden böyle oluyor acaba?
Son bir aydır spor salonuna gitmeye başladım. salona gittiğim günlerin akşamında tv karşısında erkenden sızıp kalıyorum. Spor anında ve gün içerisinde enerjim yüksek oluyor yorgunluk yada kas ağrısı hissetmiyorum ama akşam 8 - 9 olunca uyuya kalıyorum. Neden böyle oluyor ki acaba henuz vucut alışmadıgı için mi? yada protein mi eksik alıyorum neden böyle oluyor acaba?
0
@ruhen hastayim ben
yazmayı unutmuşum spora sabahları gidiyorum sonra gün içinde bir sıkıntı olmuyor. akşam da çok yememeye dikkat ediyorum ama gene de akşamları pert oluyorum
yazmayı unutmuşum spora sabahları gidiyorum sonra gün içinde bir sıkıntı olmuyor. akşam da çok yememeye dikkat ediyorum ama gene de akşamları pert oluyorum
0
gün içinde siesta şart, uyku gelişimi arttırıyor. normal yani. zaten herkes için akşam yatma saati optimum 22:00-22:30 sonrası kilo artışını etkiler vs vs. çok konu var birbirini etkileyen.
0
sassot
Sizce filmlerin insana faydası oluyor mu 3 günde 1 kere 2 saatlik bir film izlemenin yararı ve zararı ne olur ?
Sizce filmlerin insana faydası oluyor mu 3 günde 1 kere 2 saatlik bir film izlemenin yararı ve zararı ne olur ?
0
ne gibi bi zararı olabilir? ya da ne gibi bi fayda bekliyorsunuz? ben sadece bu yıl 200'e yakın film izlemişim, bi 50 tane daha izlerim heralde sene bitene dek. gerçek hayattan uzaklaşıyorum işte mis gibi. 2 saat de olsa başka hayatlara/olaylara tanık oluyorum ha kurgu ha değil, beni müthiş resetliyor valla. ama siz filmleri bir şey 'edinmek' için izliyorsanız bilemiyorum, belgesel film izleyin madem, 'faydalı' olabilir onlar.
0
nirvana'nın şarkısında dediği gibi "monkey see monkey do". Gördüğünüz şeyler algılarınızı oluşturmak, ön yargılarımızı belirlemek, beklentilerinizi oluşturmak anlamında önemli.
0
@summer timetable
Nick'li arkadaşın sıkıntısı ne anlamadım neden böyle sinirlendi alt tarafı bir soru sordum. Kendisi film yapımcısı galiba 30 senedir bu anı beklemiş :D
Nick'li arkadaşın sıkıntısı ne anlamadım neden böyle sinirlendi alt tarafı bir soru sordum. Kendisi film yapımcısı galiba 30 senedir bu anı beklemiş :D
0
sinirlenmedim yahu, normal cevap verdim niye sinirleneyim :) sorularım gerçek sorulardı, yardımcı olabilmek adına.
edit: okuyan kişi sinirli ise agresif bi cevap olabilirmiş gibi geldi, ama öyle yazılmadı yani. en sevdiğim şey filmler hakkında konuşmak valla niye aksi konuşayım :D
edit: okuyan kişi sinirli ise agresif bi cevap olabilirmiş gibi geldi, ama öyle yazılmadı yani. en sevdiğim şey filmler hakkında konuşmak valla niye aksi konuşayım :D
0
dile faydası kesin var. zararı, düzgün film seçilmezse yarım yamalak öğrenileblir.
gilmore girls tavsiye ederim. 1 bölümde 10 bölümlük konuşma geçer :) hem de günlük konuşma, edebi konuşma, business, her şey var. Ubiquitous kelimesini mesela Lorelai'cığım öğretmiştir bana, anvil ile anlatmıştır. Bir ara her yerde olan, hatta road runner'da bile kullanılan anvil'lere ne oldu? ubiquitous, yani her yerde olan, yaygın olan. Çok tatlı yahu. Daha neler neler. Bak tekrar sıfırdan başlayasım geldi :)
gilmore girls tavsiye ederim. 1 bölümde 10 bölümlük konuşma geçer :) hem de günlük konuşma, edebi konuşma, business, her şey var. Ubiquitous kelimesini mesela Lorelai'cığım öğretmiştir bana, anvil ile anlatmıştır. Bir ara her yerde olan, hatta road runner'da bile kullanılan anvil'lere ne oldu? ubiquitous, yani her yerde olan, yaygın olan. Çok tatlı yahu. Daha neler neler. Bak tekrar sıfırdan başlayasım geldi :)
0
mor oje
2 gun sonra Hepsiburada, yine o yakinlarda da Trendyol baslayacak. Eski black fridaylerin tadi yok elbette ama var mi listenizde olan bir seyler?Ben;-spor ayakkabi-airfryer (fiyati duserse)-kedi mamasi
2 gun sonra Hepsiburada, yine o yakinlarda da Trendyol baslayacak. Eski black fridaylerin tadi yok elbette ama var mi listenizde olan bir seyler?
Ben;
-spor ayakkabi
-airfryer (fiyati duserse)
-kedi mamasi
Ben;
-spor ayakkabi
-airfryer (fiyati duserse)
-kedi mamasi
0
-Mouse
-Okuma Koltuğu
-Lambader
-Çay Makinesi
İçimden bir ses beklemenin hata olduğunu söylüyor inşallah yanılıyordur.
-Okuma Koltuğu
-Lambader
-Çay Makinesi
İçimden bir ses beklemenin hata olduğunu söylüyor inşallah yanılıyordur.
0
Yeğenime bebek bezi
Anneme bulaşık tableti
Kendime hediye olarak da saat:D
Anneme bulaşık tableti
Kendime hediye olarak da saat:D
0
Trendyol'un yapacağı nerede yazıyor?
Sektör içinden kargocular ile günlük çıkan paket sayılarında anlaşamadıkları için bu sene girişmeyeceklerini duydum da..
Sektör içinden kargocular ile günlük çıkan paket sayılarında anlaşamadıkları için bu sene girişmeyeceklerini duydum da..
0
Valla ne ihtiyacım varsa alayını sepete ekleyip ss alacağım yarın. Bakacağım gerçekten indirime giren bir şey varsa onu alırım. Çok aşırı acil ihtiyacım sadece taraklı fön ve bilgisayar- bilgisayar parçaları
0
hanım ne zamandır ütü istiyor, onu alırım iyi indirim olursa. bir de kendime ayakkabı
0
@ananiyimioguz aaa gercekten mi? Gecen sene buyuk kilitlediler kargolari. Ki tv reklami cikmamalarindan uyanmaliydim ama yine de bf’e girmemeleri cok buyuk karar ya bilemedim. Cok iddiali yani. Trendyolla hb buyuk rakip cunku
0
Kedi kumu ve mama stokları
Kendime de foreodan bir seyler alıcam diye umuyorum. Denk gelirse spor ayakkabı da alabilirim.
Kendime de foreodan bir seyler alıcam diye umuyorum. Denk gelirse spor ayakkabı da alabilirim.
0
@mor oje, evet ilginc.. hb de sorun yaşadı fakat şuan kendi kargosuna da güveniyor sanırım. Bu arada ben de wifi ev kamerası ve dik duran rgb şerit led alacağım kampanya olursa.
0
telefon, ayakkabi, canta, televizyon, sac duzlestirici simdilik dusunduklerim. ama black friday kasim sonu oluyor. hepsiburada erkene mi cekmis diye baktim yoo aynen 21 kasim sonrasi diyor
0
@kittie aslinda 24’uydu, sonra 20’si ysptilar, sonra trendyol yuzunden kasim basinda baslatmaya basladilar. Simdi de push basiyorlar son 2 gun diye. Resmi black friday oncesi on indirim gibi bir surec yapiyorlar, o benxece
0
@balpolen xiaomi 2 bin tl idi, zam gelmis 3 bin olmus. :( gecen hb 2600 yapti bence yine yapsr
0
aslında kindle paperwhite 5 istiyorum ya da 4 ama muhtemelen kindle için indirim olmayacak çok talep gören bir ürün olmadığı için.
%70 falan indirim olursa ve stok olursa ps5 isterim açıkcası ama bu hususta anca babayı alırım gibi geliyor lol
muhtemelen kedi kumu ve maması, sweatshirt, eşofman altı, kitaplar ve eşime bolca çamaşır ve çorap alacağım boxerların fiyatı uçmuş gitmiş çünkü.
%70 falan indirim olursa ve stok olursa ps5 isterim açıkcası ama bu hususta anca babayı alırım gibi geliyor lol
muhtemelen kedi kumu ve maması, sweatshirt, eşofman altı, kitaplar ve eşime bolca çamaşır ve çorap alacağım boxerların fiyatı uçmuş gitmiş çünkü.
0
@Mor oje ben tefalinkini istiyorum. Xiomi beyaz, bi de tefal daha lezzetli yapiyormusm
Tefal ne varsa sende var.
Tefal ne varsa sende var.
0
avatar is back
çok denedim hiç birinde görmedim. app indirmek istemiyorum. tr'ye bağlanmam gerekiyor sık sık ama bulamadım, bilginiz var mı?
çok denedim hiç birinde görmedim. app indirmek istemiyorum. tr'ye bağlanmam gerekiyor sık sık ama bulamadım, bilginiz var mı?
0
westblack, teşekkürler ama 55£ cash istiyor 24 ay için. hem o kadar süre ihtiyacım yok hem pahalı gibi. ücretsiz ya da aylık ödeme isteyeni yok mu acep
0
plutongezegendegilmi
Şimdi ben bi 13-14 yıldır kod yazıyorum. Bunun ilk yarısı amatör / hobi işiydi, son yarısı profesyonel. Amatör takılırken çok mutluydum. Bok gibi kod yazıyordum ama ne istiyorsam onu yazıyordum, çok da eğlenceli projeler çıkıyordu. Mesela daha ortada websockets yokken http 1.0 "keep-alive" header'ın
Şimdi ben bi 13-14 yıldır kod yazıyorum. Bunun ilk yarısı amatör / hobi işiydi, son yarısı profesyonel.
Amatör takılırken çok mutluydum. Bok gibi kod yazıyordum ama ne istiyorsam onu yazıyordum, çok da eğlenceli projeler çıkıyordu. Mesela daha ortada websockets yokken http 1.0 "keep-alive" header'ını abuse edip canlı sohbet uygulaması falan yazmıştım. Kodu kötüydü ama kendisi güzel bi projeydi yani. Bayadır böyle şeyler yap(a)mıyorum.
İşe başladıktan sonra da günde oturup 2 bin 3 bin satır kod yazdığım, hayvan gibi üretken olduğum zamanlar oldu. Çünkü kod yazma işinden keyif alıyordum yani. İlk işe girdiğimde "ya evde bedavaya yaptığım iş için bana para veriyorlar, üstelik kahve de hazır" diye güle güle gidiyordum ofise.
Fakat arada nolduysa bunaldım. "Challenging" iş yapmıyor da değilim. Yazdığım kodu milyonlarca insan kullanıyor, bütün projeyi benim tasarladığım da oldu, ekip kurdum, junior yetiştirdim, sıfırdan "şirket kültürü" oturttum. Zaten her allahın günü yeni bir teknoloji deniyorum / öğreniyorum. Yani bir monotonluk da söz konusu değil.
Ama bir endpoint daha yazmam gerekirse monitörün böğrüne bıçağı saplayacak noktaya geldim. İşin bitmiş hali kafamda çok netken, yazılacak kodu satır satır anlatabilecek haldeyken oturup klavye tuşlarına basma zorunluluğu beni çok yoruyor :)
Kaldı ki şu an kullandığım tech-stack de aşırı "cutting-edge", TR'de millete anlatıyorum "bunu bunu böyle yaptık" diye, insanlar daha adını bile duymamış. Yani kötü / yetersiz teknolojilerle uğraşmak da mevzu değil. Teknolojinin nimetlerinden sonuna kadar faydalanıyorum.
Kafayı kırıp serada sebze meyve yetiştiriciliğine geçmeden önce bi şans daha verip, yine kod yazacağım ama normalde hiç alakamın olmadığı bi alanda işe başvurdum. Mülakatta aşırı kibirli bi şekilde "ben bu kodu yazmak istemiyorum ama şöyle şöyle yaparsın hallolur" dememe rağmen istediğim paranın 1,5 katını verip işe aldılar. Bakalım neler olacak, inşallah 2 ay sonra kovulup kimseyi utandırmam :)
Genel olarak böyle bi iç dökeyim dedim. Sizde durumlar nasıl? Benzer süreçlerden geçip toparlayan (veya toparlayamayan) oldu mu? Tavsiyelere de açığım.
Amatör takılırken çok mutluydum. Bok gibi kod yazıyordum ama ne istiyorsam onu yazıyordum, çok da eğlenceli projeler çıkıyordu. Mesela daha ortada websockets yokken http 1.0 "keep-alive" header'ını abuse edip canlı sohbet uygulaması falan yazmıştım. Kodu kötüydü ama kendisi güzel bi projeydi yani. Bayadır böyle şeyler yap(a)mıyorum.
İşe başladıktan sonra da günde oturup 2 bin 3 bin satır kod yazdığım, hayvan gibi üretken olduğum zamanlar oldu. Çünkü kod yazma işinden keyif alıyordum yani. İlk işe girdiğimde "ya evde bedavaya yaptığım iş için bana para veriyorlar, üstelik kahve de hazır" diye güle güle gidiyordum ofise.
Fakat arada nolduysa bunaldım. "Challenging" iş yapmıyor da değilim. Yazdığım kodu milyonlarca insan kullanıyor, bütün projeyi benim tasarladığım da oldu, ekip kurdum, junior yetiştirdim, sıfırdan "şirket kültürü" oturttum. Zaten her allahın günü yeni bir teknoloji deniyorum / öğreniyorum. Yani bir monotonluk da söz konusu değil.
Ama bir endpoint daha yazmam gerekirse monitörün böğrüne bıçağı saplayacak noktaya geldim. İşin bitmiş hali kafamda çok netken, yazılacak kodu satır satır anlatabilecek haldeyken oturup klavye tuşlarına basma zorunluluğu beni çok yoruyor :)
Kaldı ki şu an kullandığım tech-stack de aşırı "cutting-edge", TR'de millete anlatıyorum "bunu bunu böyle yaptık" diye, insanlar daha adını bile duymamış. Yani kötü / yetersiz teknolojilerle uğraşmak da mevzu değil. Teknolojinin nimetlerinden sonuna kadar faydalanıyorum.
Kafayı kırıp serada sebze meyve yetiştiriciliğine geçmeden önce bi şans daha verip, yine kod yazacağım ama normalde hiç alakamın olmadığı bi alanda işe başvurdum. Mülakatta aşırı kibirli bi şekilde "ben bu kodu yazmak istemiyorum ama şöyle şöyle yaparsın hallolur" dememe rağmen istediğim paranın 1,5 katını verip işe aldılar. Bakalım neler olacak, inşallah 2 ay sonra kovulup kimseyi utandırmam :)
Genel olarak böyle bi iç dökeyim dedim. Sizde durumlar nasıl? Benzer süreçlerden geçip toparlayan (veya toparlayamayan) oldu mu? Tavsiyelere de açığım.
0
Tavsiyeleri dinlemeye geldim.
Bana da böyle oldu, evden çalışmadan dolayı böyle olduğunu düşünüyorum. Pandemiden dolayı senelerdir evdeyim (kalıcı remote’uz artık) ve bence bu yüzden burnout oldum. Ofis ortamını çok özledim :(
Bana da böyle oldu, evden çalışmadan dolayı böyle olduğunu düşünüyorum. Pandemiden dolayı senelerdir evdeyim (kalıcı remote’uz artık) ve bence bu yüzden burnout oldum. Ofis ortamını çok özledim :(
0
bi fırtına gelir serayı telef eder
kodların yedeği var, var di mi?!
klavye tuşlarına basma zorunluluğu beni çok yoruyor> siz söyleyin o koda döksün, ciddiyim, yok mu onun teknolojisi, çıkmadıysa siz yapın voys rikıgnayzink
kodların yedeği var, var di mi?!
klavye tuşlarına basma zorunluluğu beni çok yoruyor> siz söyleyin o koda döksün, ciddiyim, yok mu onun teknolojisi, çıkmadıysa siz yapın voys rikıgnayzink
0
Valla 10 sayfa olsa okurdum hocam ne güzel yazmışsın ya.
Tavsiye vermek haddime değil ama ben olsam Challenge yapmaya devam ederdim hocam. Şu an çalıştığınız yerde kullanılan bir teknolojiyi baştan sona değiştirmek gibi ya da şirketi belli bir alana yöneltmek gibi. Böyle zor ama yapılabilir şeyler. Yeterli örnek veremedim ama sen demek istediğimi anladın.
Tavsiye vermek haddime değil ama ben olsam Challenge yapmaya devam ederdim hocam. Şu an çalıştığınız yerde kullanılan bir teknolojiyi baştan sona değiştirmek gibi ya da şirketi belli bir alana yöneltmek gibi. Böyle zor ama yapılabilir şeyler. Yeterli örnek veremedim ama sen demek istediğimi anladın.
0
hocam sizin hobiye ihtiyacınız var. ben karnıyarık seviyorum ama sadece ve hep karnıyarık yesem bayar. sizdeki de aynı hesap. odağınızı başka şeye yönlendirecek, vaktinizi bi şekilde alacak bir hobiye, başka bir zaman geçirme aracına ihtiyacınız var.
şimdi işten ayrılsanız ve sera açsanız, siz zaten özlersiniz kod yazmayı, seviyorsunuz çünkü.
olaydan tamamen kopmadan ama artık baymanızı da önleyecek şekilde bir hobi bulmanızı tavsiye ederim, hatta mümkünse bilgisayar başında olmasın. spor yapın, sosyalleşin vs.
şimdi işten ayrılsanız ve sera açsanız, siz zaten özlersiniz kod yazmayı, seviyorsunuz çünkü.
olaydan tamamen kopmadan ama artık baymanızı da önleyecek şekilde bir hobi bulmanızı tavsiye ederim, hatta mümkünse bilgisayar başında olmasın. spor yapın, sosyalleşin vs.
0
10 yıllık yazılımcı olarak ben de aynı hevesle yazmaya devam etmediğimi söyleyebilirim.
Ama sanırım ilk heves her konuda böyle zamanla geçiyor. Örneğin ilk ehliyet alışımda hevesle araba kullanışımın birkaç sene sonra "aman arabayı birisi kullansın" seviyesine evrilmesi gibi. Juniorlara işi anlatıp, yapılanı kontrol edeceğin bir çalışma şekli de belirlenebilir. Yazılım işini yapacağım diğer bir çok işten daha fazla sevdiğimi kendime söyleyip, bu iş dışında uğraşlarla kendimi eğlendirmeye çalışıyorum. Çünkü sıfırdan bir işi öğrensem bir süre sonra ona da hevesim geçecek gibi geliyor.
Ama sanırım ilk heves her konuda böyle zamanla geçiyor. Örneğin ilk ehliyet alışımda hevesle araba kullanışımın birkaç sene sonra "aman arabayı birisi kullansın" seviyesine evrilmesi gibi. Juniorlara işi anlatıp, yapılanı kontrol edeceğin bir çalışma şekli de belirlenebilir. Yazılım işini yapacağım diğer bir çok işten daha fazla sevdiğimi kendime söyleyip, bu iş dışında uğraşlarla kendimi eğlendirmeye çalışıyorum. Çünkü sıfırdan bir işi öğrensem bir süre sonra ona da hevesim geçecek gibi geliyor.
0
tech leadlik yapabilirsin, piyasada sadece mevcut developerları yönlendiren, ona işi gösteren ya da system design aşamasında rol alan çalışanlar mevcut. neredeyse hiç kod yazmadan ama işten de kopmadan devam edebiliyorlar. gerçi bu tecrübede birisi zaten bunları biliyordur ama..
yine basit bir tavsiye github copilot kullanabilirsin rutin kod blokları yazarken.
yine basit bir tavsiye github copilot kullanabilirsin rutin kod blokları yazarken.
0
Aha aynı ben, yaş 40, 18 yaşımdan beridir yazılımcıyım.
aynısının tıpkısıyım, eskiden iş yerinde çalıştığım kadar birde evde çalışırdım, dünya yansa haberim olmazdı. çok keyif alıyordum, sonra proje lideri oldum, takım lideri oldum vs.
kod yazmaya üşenir hale geldim.
Yeniden eski heyacanı uyandıran hobilerim var artık, makine falan yapıyorum evde, (printer, lazer vs.), biraz mekanik, biraz yazılım falan baya eğleniyorum.
Yukarıdaki durumu anlatacak sayfalarca yazarım ama ona da üşeniyorum :) kısaca buna "hayat" diyelim.
o eski heyecanlı halimizle şimdi ki halimiz arasında çok fark var, sorumluluklarımız değişti, önceliklerimiz değişti, endişelerimiz değişti.
Yeni bir konu üzerinde araştırma yapıp öğrendikçe gaza geliyorum. sonra geçiyor.
aklıma geldi; takım olarak çalışıp, böl, yönet yöntemine alıştıkça evde tek başıma bişi yapmak zor gelmeye başlamıştı.
aynısının tıpkısıyım, eskiden iş yerinde çalıştığım kadar birde evde çalışırdım, dünya yansa haberim olmazdı. çok keyif alıyordum, sonra proje lideri oldum, takım lideri oldum vs.
kod yazmaya üşenir hale geldim.
Yeniden eski heyacanı uyandıran hobilerim var artık, makine falan yapıyorum evde, (printer, lazer vs.), biraz mekanik, biraz yazılım falan baya eğleniyorum.
Yukarıdaki durumu anlatacak sayfalarca yazarım ama ona da üşeniyorum :) kısaca buna "hayat" diyelim.
o eski heyecanlı halimizle şimdi ki halimiz arasında çok fark var, sorumluluklarımız değişti, önceliklerimiz değişti, endişelerimiz değişti.
Yeni bir konu üzerinde araştırma yapıp öğrendikçe gaza geliyorum. sonra geçiyor.
aklıma geldi; takım olarak çalışıp, böl, yönet yöntemine alıştıkça evde tek başıma bişi yapmak zor gelmeye başlamıştı.
0
Merhaba,
20 yildir profesyonel olarak yazilim isindeyim, buyuk kismi kod yazmakla gecti hala da yaziyorum.
Oncelikle bu tarif ettiginiz sey burnout degil. Rutine baglamis, sizin icin basit gelen isleri sikici buluyorsunuz ve useniyorsunuz. Benim ve cevremde cok uzun suredir kod yazan insanlarin sikca basina gelen bir durum. Nacizane gorusum onunuzde 3 yol var.
Birincisi bilmedigniz yeni teknolojileri deneyerek rutinden kurtulmaya calisabilirsiniz. Yillarca sizin de dediginiz gibi end-point yazdim durdum daha sonra reactive ve fonksiyonel programlayi denedim. Bu paradigma degisimi ilk basta beni zorladi dogal olarak fakat rutinden kurtardigi ve farkli bir dusunce yapisi ile calismayi gerektirdigi icin motive etti.
Ikincisi, kod yazmayi daha genc arkadaslara birakip isin daha abstract tarafina yogunlasmak. Yazilim mimari gibi calisabilirsiniz fakat burada da kod yerine dokuman, sema hazirlamak gerekli. Calistiginiz organizasyonun yapisina gore vaktinizin buyuk cogunlugunu diger ekiplerle konusup sistemi tasarlamak, bunu kod yazanlara aciklayacak dokumanlari, semalari hazirlamak ve code reviewlar alacak.
Ucuncusu ise populer acik kaynak kodlu yazilimlara katki vermeye calisabilirsiniz. Ben de iyi kod yazdigimi dusunurdum ta ki apache projelerine pr acip kabul ettirmeye calisana kadar. Hem muhendislik hem de takip calismasi konusunda bildiginiz cogu seyi sorgulamaniza sebep olabilir. Aradiginiz challenge'i size sunabilir.
20 yildir profesyonel olarak yazilim isindeyim, buyuk kismi kod yazmakla gecti hala da yaziyorum.
Oncelikle bu tarif ettiginiz sey burnout degil. Rutine baglamis, sizin icin basit gelen isleri sikici buluyorsunuz ve useniyorsunuz. Benim ve cevremde cok uzun suredir kod yazan insanlarin sikca basina gelen bir durum. Nacizane gorusum onunuzde 3 yol var.
Birincisi bilmedigniz yeni teknolojileri deneyerek rutinden kurtulmaya calisabilirsiniz. Yillarca sizin de dediginiz gibi end-point yazdim durdum daha sonra reactive ve fonksiyonel programlayi denedim. Bu paradigma degisimi ilk basta beni zorladi dogal olarak fakat rutinden kurtardigi ve farkli bir dusunce yapisi ile calismayi gerektirdigi icin motive etti.
Ikincisi, kod yazmayi daha genc arkadaslara birakip isin daha abstract tarafina yogunlasmak. Yazilim mimari gibi calisabilirsiniz fakat burada da kod yerine dokuman, sema hazirlamak gerekli. Calistiginiz organizasyonun yapisina gore vaktinizin buyuk cogunlugunu diger ekiplerle konusup sistemi tasarlamak, bunu kod yazanlara aciklayacak dokumanlari, semalari hazirlamak ve code reviewlar alacak.
Ucuncusu ise populer acik kaynak kodlu yazilimlara katki vermeye calisabilirsiniz. Ben de iyi kod yazdigimi dusunurdum ta ki apache projelerine pr acip kabul ettirmeye calisana kadar. Hem muhendislik hem de takip calismasi konusunda bildiginiz cogu seyi sorgulamaniza sebep olabilir. Aradiginiz challenge'i size sunabilir.
0
hangi birinie katılsam bilemedim bile.
amatörken her hafta yeni proje yapıyordum ve çok mutluydum.
şimdi en basit uygulama için bile o kadar bunalıyorum ki.
ve genel olarak bunalıyorum, çok bunalıyorum. kendimi öldürmeyi ible düşünüyorum artık.
amatörken her hafta yeni proje yapıyordum ve çok mutluydum.
şimdi en basit uygulama için bile o kadar bunalıyorum ki.
ve genel olarak bunalıyorum, çok bunalıyorum. kendimi öldürmeyi ible düşünüyorum artık.
0
Henüz bunalma evresine geçmedim 4 seneyi dolduruyorum ama bir gün bunalırsam yazılımı bırakırım diye düşünüyorum. İnsanın her zaman b planı olmalı, tek hayatımız var.
0
Ben de benzer durumdayım, hatta bu sene sınava girip veterinerlik okumayı düşünüyorum. Doğayla iç içe olmak, hayvanlarla uğraşmak istiyorum. En azindan doğaya katkım olsun diyorum. ;) Bilgisayar bir süre sonra yoruyor insanı her açıdan.
0
aradığınız terim "yabancılaşma". ekonomik olarak bu terimi en iyi marx tanımlıyor kısaca ve kabaca anlatacak olursam: önceden bir ayakkabıcı yaptığı ayakkabıyı kendi üretir ve satardı, ortaya çıkarttığı ürün onu temsil ederdi, ve bir müsteri memnun olduğunda da bunun hazzını yaşardı. günümüzdeki işlerin tamamı büyük bir ekibin ortak çalışmasını gerektirdiği için ortaya çıkan şey hiç kimseyi temsil etmiyor, o yüzden de insan bir süre sonra yaptığı işte anlam bulamamaya başlıyor.
psikolojik olarak yabancılaşma ise bir şeye fazlaca maruz kalmaktan kaynaklanıyor. bal yiyen baldan usanır durumu yani.
Yaptığınızda anlam bulacağınız bir şey, bir hobi edinmek (benim için bu kod öğrenmek isteyen çocuklara bir dernek aracılığıyla mentörlük yapmak olmuştu), hayatınızın ve sizi tanımlayan şeyin sadece işinizden ibaret olmadığını fark etmeniz, gerekirse bir süre ara vermeniz faydanıza olabilir.
Ayrıca biliyorsunuzdur zaten ama klavye kullanmaya üşenmek için de github copilot :)
psikolojik olarak yabancılaşma ise bir şeye fazlaca maruz kalmaktan kaynaklanıyor. bal yiyen baldan usanır durumu yani.
Yaptığınızda anlam bulacağınız bir şey, bir hobi edinmek (benim için bu kod öğrenmek isteyen çocuklara bir dernek aracılığıyla mentörlük yapmak olmuştu), hayatınızın ve sizi tanımlayan şeyin sadece işinizden ibaret olmadığını fark etmeniz, gerekirse bir süre ara vermeniz faydanıza olabilir.
Ayrıca biliyorsunuzdur zaten ama klavye kullanmaya üşenmek için de github copilot :)
0
dunyatuhaf
Arkadaşlar kendime bir dükkan açıyorum dükkanı tuttum .Maalesef dekorasyon falan imkanım yok . Bir iki raf ve bir yönetici masasına ihtiyacım var .Acaba gözünüze çarpan şık bir yönetici masası var mı . ( kart ve taksit yapacağım için şu an oraya parayı kıyacağım . Bir de şu aşağıdaki raf modellerini
Arkadaşlar kendime bir dükkan açıyorum dükkanı tuttum .
Maalesef dekorasyon falan imkanım yok .
Bir iki raf ve bir yönetici masasına ihtiyacım var .
Acaba gözünüze çarpan şık bir yönetici masası var mı . ( kart ve taksit yapacağım için şu an oraya parayı kıyacağım .
Bir de şu aşağıdaki raf modellerini kendim yaptırabilir miyim özellikle teleskopik raf direği bulunabilir mi ?
www.burotime.com
Maalesef dekorasyon falan imkanım yok .
Bir iki raf ve bir yönetici masasına ihtiyacım var .
Acaba gözünüze çarpan şık bir yönetici masası var mı . ( kart ve taksit yapacağım için şu an oraya parayı kıyacağım .
Bir de şu aşağıdaki raf modellerini kendim yaptırabilir miyim özellikle teleskopik raf direği bulunabilir mi ?
www.burotime.com
0
sahibinden'de ikinci el ofis mobilyaları oluyor onlara bir göz atın isterseniz. onun haricinde nurus ofis malzemelerinde iyi markadır.
0
Adam dekor yaptirmiyo hocam nurus'u napsin :))
Oncelikle hayirli olsun. Elvan'in dedigi gibi bu tarz mobilyalari magazaya sorsaniz 10bin fiyat ceker, ikinci elde 1-2bine cozersiniz. (Nakliye varsa eger)
Ya da anadolu yakasinda marangozcular sitesi vardi. Orda bunlarin membai var, ellerinde kalan malzemeyle bile yapip cok ucuza verirler. Gezmeniz lazim biraz.
(Magazada ayaklariyla 7500 denen masayi ordan 750ye almistik. Aynisi)
Oncelikle hayirli olsun. Elvan'in dedigi gibi bu tarz mobilyalari magazaya sorsaniz 10bin fiyat ceker, ikinci elde 1-2bine cozersiniz. (Nakliye varsa eger)
Ya da anadolu yakasinda marangozcular sitesi vardi. Orda bunlarin membai var, ellerinde kalan malzemeyle bile yapip cok ucuza verirler. Gezmeniz lazim biraz.
(Magazada ayaklariyla 7500 denen masayi ordan 750ye almistik. Aynisi)
0
qazwsx
agirlikli olarak web development icin kullaniyorum bilgisayari. su an arch linux kullaniyorum aslinda memnunum da gayet. macos denemeye deger mi peki sizce? bazi arkadaslar cok ovuyor bir de burada sorayim dedim linux'tan macos'a gecip iyi ki gectim sunlari sunlari yapamiyordum ya da daha iyi yapiyo
agirlikli olarak web development icin kullaniyorum bilgisayari. su an arch linux kullaniyorum aslinda memnunum da gayet.
macos denemeye deger mi peki sizce? bazi arkadaslar cok ovuyor bir de burada sorayim dedim linux'tan macos'a gecip iyi ki gectim sunlari sunlari yapamiyordum ya da daha iyi yapiyorum(web development) diyen var mi?
macos denemeye deger mi peki sizce? bazi arkadaslar cok ovuyor bir de burada sorayim dedim linux'tan macos'a gecip iyi ki gectim sunlari sunlari yapamiyordum ya da daha iyi yapiyorum(web development) diyen var mi?
0
dostum en büyük kazancın stabilite ve platformlar arası senkronizasyon. yani ios'ta kopyaladığın bir şeyi macos'a hiç bir çaba harcamadan yapıştırmak çok önemli değil gibi gözüküyor ama bu şekilde tasarlanmış bir işletim sistemini kullanmak kesinlikle fark ediyor. Bunların %90'ını linux'ta yaparsın zaten ama uğraşırsın, versiyon uymaz, custom repo gerektirir vs sonra işletim sisteminin stabilitesi bozulur 3 sene bekle ki o versiyon onaylansın yani. basitlik ve hız açısından macos iyidir, işini yapar çıkarsın. linux kullanmak da sana teknik olarak çok şey katar.
0
Arch linux'tan memnunsan seni üzer muhtemelen :)
Herhangi bir şeyi doğru düzgün özelleştirme / kişiselleştirme opsiyonun yok. Default'lar "bence" gayet iyi, ama i3 konforu arasan bulma ihtimalin yok.
Düz web-dev için muhtemelen bi sıkıntı yaşamazsın. Ama işte rust/cpp ile cli tool'u yazıyorum falan işlerine giriyorsan yine biraz üzebilir.
Herhangi bir şeyi doğru düzgün özelleştirme / kişiselleştirme opsiyonun yok. Default'lar "bence" gayet iyi, ama i3 konforu arasan bulma ihtimalin yok.
Düz web-dev için muhtemelen bi sıkıntı yaşamazsın. Ama işte rust/cpp ile cli tool'u yazıyorum falan işlerine giriyorsan yine biraz üzebilir.
0
Piukh
Nasıl ifade etsem tam bilemiyorum, direkt olay üzerinden gidip tartışmak en iyisi sanırım:Yıllar evvel bir barda arkadaş ortamında oturuyoruz. Kadınlardan birisi elf gibi, çok güzel. Tuvalete gitti geldi ''offf ağbi nasıl sıçmışım'' diye geri döndü. Bana çok itici gelmişti. Arkadaş ile aramızda bu m
Nasıl ifade etsem tam bilemiyorum, direkt olay üzerinden gidip tartışmak en iyisi sanırım:
Yıllar evvel bir barda arkadaş ortamında oturuyoruz. Kadınlardan birisi elf gibi, çok güzel. Tuvalete gitti geldi ''offf ağbi nasıl sıçmışım'' diye geri döndü. Bana çok itici gelmişti. Arkadaş ile aramızda bu mevzu açıldı bir yerden ve kararsız kaldık:
Kadınların güzelliğinde kibarlık, incelik DAHA fazla/yerleşik mi sizce?
Bunu bir erkek yapsa da kaba ve itici bence ama kadın yapınca daha itici geliyor. Demek ki kafamda kadınlar daha ''çiçek'' olarak kodlanmış ve bakıyorum etrafımdakilere e öyle? Tabii ki aynı argümanla, örtük korumacılık, centilmenlik ayaklarında cinsiyetçilik, türlü dayatmalar yapılabiliyor biliyorum. Ama diğer yandan anlattığım olaydaki gibi durumlar bana ne kadarı dayatılmış rol, ne kadarı tabiattan geliyor diye sorgulatıyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
Yıllar evvel bir barda arkadaş ortamında oturuyoruz. Kadınlardan birisi elf gibi, çok güzel. Tuvalete gitti geldi ''offf ağbi nasıl sıçmışım'' diye geri döndü. Bana çok itici gelmişti. Arkadaş ile aramızda bu mevzu açıldı bir yerden ve kararsız kaldık:
Kadınların güzelliğinde kibarlık, incelik DAHA fazla/yerleşik mi sizce?
Bunu bir erkek yapsa da kaba ve itici bence ama kadın yapınca daha itici geliyor. Demek ki kafamda kadınlar daha ''çiçek'' olarak kodlanmış ve bakıyorum etrafımdakilere e öyle? Tabii ki aynı argümanla, örtük korumacılık, centilmenlik ayaklarında cinsiyetçilik, türlü dayatmalar yapılabiliyor biliyorum. Ama diğer yandan anlattığım olaydaki gibi durumlar bana ne kadarı dayatılmış rol, ne kadarı tabiattan geliyor diye sorgulatıyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
0
Bunu söyleyen 10 üzerinden 5 ve altı kadının güzellik anlamında puanını sıfıra çekerim. 7-8 arasının 2-3 puanını kırarım. 9 ve üzerini bir süre 7 puanda tutup tekrar çıkarırım. Kimin söylediği çok önemli yani. Elf gibi kadının sıçtığını paylaşması kaideyi asla bozmaz.
Kodlanmış şeyleri kurcalamayı çok sevmiyorum ben. İçimden ne geliyorsa, olaylar ve durumlar karşısında nasıl hissediyorsam ben oyum.
Kodlanmış şeyleri kurcalamayı çok sevmiyorum ben. İçimden ne geliyorsa, olaylar ve durumlar karşısında nasıl hissediyorsam ben oyum.
0
bir kadın olarak, ben de estetik bulmuyorum.
ama şu da var, aynı lafı söyleyen bir erkeğe de dünya ahiret yan gözle bakmam.
kızlar rahat ve cool görünmeyi kabalıkla karıştırıyorlar. ve kim ne derse dersin, kadınlara kibarlık her zaman yakışıyor. yapay bir minnoş oyuncak bebeğe dönüşüp konuşmalarını balık gibi yapmadıkları sürece kibarlık iyidir.
ama şu da var, aynı lafı söyleyen bir erkeğe de dünya ahiret yan gözle bakmam.
kızlar rahat ve cool görünmeyi kabalıkla karıştırıyorlar. ve kim ne derse dersin, kadınlara kibarlık her zaman yakışıyor. yapay bir minnoş oyuncak bebeğe dönüşüp konuşmalarını balık gibi yapmadıkları sürece kibarlık iyidir.
0
Her insana kibarlik yakisiyor. Kol gibi sıçtığını söyleyen kim olursa olsun bi garip bulabilirim. Ama bir erkek derse çok fena tiksinirim net.
Sen kadınlara ilgi duyusordundur o yüzden kadınların böyle bir tepki vermesine daha büyük tepki verirsin. Ben erkeklerden hoşlandığım için bir erkekten gelen tepki beni tiksindirir.
Aynı cümleyi bir kadından duysam belki muhabbet normal akışında devam eder. “Nası sıçıyosun evinin dışında bi yerde “ diye konuya devam edebilirim.
Sen kadınlara ilgi duyusordundur o yüzden kadınların böyle bir tepki vermesine daha büyük tepki verirsin. Ben erkeklerden hoşlandığım için bir erkekten gelen tepki beni tiksindirir.
Aynı cümleyi bir kadından duysam belki muhabbet normal akışında devam eder. “Nası sıçıyosun evinin dışında bi yerde “ diye konuya devam edebilirim.
0
Muhtemelen şok etkisi. Dış güzelliği belli bir zerafetle beraber kodlanıyor. Bunun tersi olunca da etkisi daha büyük oluyor.
0
Zimbirik +
Ben de aynı şekilde kadınlar söylediğinde kaba bulurum ama münasebetimi kesmem. Bunu bir erkek söylese tekrar aynı ortam içinde asla bulunmam hayatımdan yok ederim :)
Ben de aynı şekilde kadınlar söylediğinde kaba bulurum ama münasebetimi kesmem. Bunu bir erkek söylese tekrar aynı ortam içinde asla bulunmam hayatımdan yok ederim :)
0
(bkz: halo etkisi)
Halo Etkisi, bir kişi, olay, ortam, kurum veya nesne hakkında sahip olunan olumlu ya da olumsuz bir izlenimin ilgili o öznenin tüm özelliklerine genellenmesi eğilimidir.
en.wikipedia.org
Yani bir insan güzel diye onun kibar olduğunu düşünmek veya yakışıklı diye başarılı olacağını varsaymak temelde bu zihinsel yanılgıya dayanıyor.
Halo Etkisi, bir kişi, olay, ortam, kurum veya nesne hakkında sahip olunan olumlu ya da olumsuz bir izlenimin ilgili o öznenin tüm özelliklerine genellenmesi eğilimidir.
en.wikipedia.org
Yani bir insan güzel diye onun kibar olduğunu düşünmek veya yakışıklı diye başarılı olacağını varsaymak temelde bu zihinsel yanılgıya dayanıyor.
0
bakur basur rojava rojhilat
Merhaba, arkadaşım yabancı ve maaş bankası yurtdışında. Türkiye'ye geldiğinde bankamatik ile mi yoksa getirdiği euro'ları TL'ye çevirerek mi alışveriş yapması daha mantıklı veya bildiğiniz başka bir yöntem var mı? :) Kesintiler açısından soruyorum. Teşekkürler
Merhaba, arkadaşım yabancı ve maaş bankası yurtdışında. Türkiye'ye geldiğinde bankamatik ile mi yoksa getirdiği euro'ları TL'ye çevirerek mi alışveriş yapması daha mantıklı veya bildiğiniz başka bir yöntem var mı? :) Kesintiler açısından soruyorum. Teşekkürler
0
Ben bankamatik kullandım hep. Alış satış arasında biraz fark oluyor tabi ama minimum fark, bikaç cent oynuyor küçük harcamalarda.
0
wise ile parayi tr'deki bir hesaba tl gönderebilir veya wise kredi kartı alıp onun üstünden tl yapabilir.
0
Bankasına göre değişir. Bazı ülkelerde yurtdışı harcamalardan ciddi fark alıyor bankalar. Eğer öyle bir durum varsa nakit bulundurmak daha mantıklı olabilir.
0
Birinci seçenekte bankanın insafına kalmış, kurdan fena geçirebilirler, bir başka sıkıntı ise (özellikle ABD kartlarında çok gördüm bunu) TL ile çekilen miktarı önce USD olarak algılayıp çekmesi, sonradan provizyonu TL'ye çevirmesi. Dolayısıyla Türkiye'den 100bin liralık bir alışveriş yapmak için hesabında 5 bin dolar olması yetecekken 100 bin dolar olması gerekir saçma şekilde. Çok uzattım özet geçmek gerekirse nakit parayla gelmek daha sağlıklı olacaktir.
0
rakicandir
kaç yıldır ekşi duyuruya düzenli şekilde giriyorsunuz?not: benim de ilk cevabım 10 yıl önceymiş, belki daha öncesi bile vardır ama silmiş olabilirim.
kaç yıldır ekşi duyuruya düzenli şekilde giriyorsunuz?
not: benim de ilk cevabım 10 yıl önceymiş, belki daha öncesi bile vardır ama silmiş olabilirim.
not: benim de ilk cevabım 10 yıl önceymiş, belki daha öncesi bile vardır ama silmiş olabilirim.
0
bir duyuruya ilk kez cevap verdigim tarihten itibaren burada oldugumu varsayarsak 2008'den beri giriyorum diyebilirim o duyurunun tarihine bakarak. ustuste hic girmedigim 2-3 ay oldu sadece.
ilk cevap verdigim duyuru (git: 25690)
ilk cevap verdigim duyuru (git: 25690)
0
ilk cevap verdiğim duyuru 2008 yılındaymış, o günden şimdiye yaklaşık 11700 giriş, düzenli olarak da neredeyse aralıksız buralardaydım.
0
2011 yılından beri buradayım.
29569 kere giriş sağlamışım.
29569 kere giriş sağlamışım.
0
2007 mayis ilk cevabim. ilk zamanlar duzenli girmiyor olsam, 2008'den beri hemen hemen duzenli diyebilirim. ara verdigim zamanlar olmustur ama uzun degildir.
0
ilk cevabım 29.06.2011 ama sildiklerim olmuştur. yine de en fazla 2010 diyebilirim. valla baya ciddi mesai harcamışız buraya duyuru bize maaş bağlasın. :) eyt'den emekli etsin. :)
0
2007 galiba ilk kurulduktan 1 hafta sonra girmistim. o zamandan beri farklı nicklerle ara ara giriyorum.
0
15-16 yil olmus. Vays.
Ilk sordugum soruya da compumaster ve yersen cevap vermis.
Ilk sordugum soruya da compumaster ve yersen cevap vermis.
0
2007'den beri duzenli giriyorum, o da sanirim 7. nesil yazar alinima falan denk geliyordur. sozlugun okunmaz hale gelmeye basladigi zamanlar kacmak icin kullaniyordum, sozluk iyice batakliga donunce daha cok zaman gecirmeye basladim. .ilk soruyu 2008'de sormusum. 15 sene diyebiliriz.
0
norules
Daha genç yaşlarımda cips çok yerdim ve aşırı severdim ama 30'lu yaşlara gelince çok azalttım, artık hiç yemiyorum. Bol yağlı, bol tuzlu, sağlıklı olmayan bir şey neticede. Yesem yine yerim, sevgim baki ama kolesterol falan dikkat ettiğim için bulaşmıyorum.Siz boşverdim yağını, tuzunu deyip girişiyo
Daha genç yaşlarımda cips çok yerdim ve aşırı severdim ama 30'lu yaşlara gelince çok azalttım, artık hiç yemiyorum. Bol yağlı, bol tuzlu, sağlıklı olmayan bir şey neticede. Yesem yine yerim, sevgim baki ama kolesterol falan dikkat ettiğim için bulaşmıyorum.
Siz boşverdim yağını, tuzunu deyip girişiyor musunuz cipse? Aslında şu son günlerde aklıma düşüyor ama başlarsam yine fena olacağını ve ucunu kaçıracağımı da biliyorum :/
Siz boşverdim yağını, tuzunu deyip girişiyor musunuz cipse? Aslında şu son günlerde aklıma düşüyor ama başlarsam yine fena olacağını ve ucunu kaçıracağımı da biliyorum :/
0
yemiyorum. eskiden de yemezdim. yani yerdim de kırk yılda bir. o da az.
cipsler ağır kanserojendir. zaten her şey kanser yapıyor. bir de bonus eklemeye gerek yok. illa yiyeceksen yağsız tuzsuz pirinç patlakları var. onları kemir. :)
cipsler ağır kanserojendir. zaten her şey kanser yapıyor. bir de bonus eklemeye gerek yok. illa yiyeceksen yağsız tuzsuz pirinç patlakları var. onları kemir. :)
0
Gençken de az yerdim, yine az yiyorum. Lays fırından ya da Pringles klasik alıyorum çok canım isterse. Diğer patates cipsleri çok yağlı, sevmiyorum.
0
şanslı gruptanım. cipsleri hiç sevemedim. biz çocukken tombi falan vardı onları da sevmezdim. yalnız dondurma ve çikolataya özellikle bitter çikolataya karşı koyamıyorum.
0
cips benim icin tam bi guilty pleasure ya. patos aciliyi ben bilmezdim bi arkadas dedi ki nasil bilmezsin cok iyi cips falan canimi cektirdi. merak ettim gittim aldim hakkaten guzelmis. nadiren kafama esiyor gidip aliyorum sonra 2-3 gun yiyip sikilinca birakiyorum tekrar :D
ama onun disinda artik fiyati 70-80 lira olmus malesef hakiki misir cipsi var macro'da falan bazen alip nacho falan yapiyorum evde ya da duz yiyorum ama cok sik alma sansim olmadigi icin ayda yilda bir. 38/E
ama onun disinda artik fiyati 70-80 lira olmus malesef hakiki misir cipsi var macro'da falan bazen alip nacho falan yapiyorum evde ya da duz yiyorum ama cok sik alma sansim olmadigi icin ayda yilda bir. 38/E
0
ruffles, lays falan degilde daha boyle kalin kesim, tuzlu, yag cekmekten saydamlasmamis bulursam aliyorum. yiyeceksem guzelini yiyeyim bari dusunuyorum sanirim.
0
genel olarak korkunç beslenmeme ve doktorların "sen daha ölmedin mi" demesine yol açacak kadar rafine şeker tüketmeme rağmen ilginç bir şekilde cips merakım yoktur. neredeyse hiç yemem. ayda belki bir paket, güzel dizi filan izliyorsam canım çekmişse.
0
yaş: 38
eskiden biranın yanındaki bir numaralı atıştırmalığımdı.
şimdi 2 ayda bir belki alıyorum. eşim zaten yemiyor. benim de canım çok çekmiyor. kızım da çok sevmediği için hayatımızdan neredeyse tamamen çıktı artık.
eskiden biranın yanındaki bir numaralı atıştırmalığımdı.
şimdi 2 ayda bir belki alıyorum. eşim zaten yemiyor. benim de canım çok çekmiyor. kızım da çok sevmediği için hayatımızdan neredeyse tamamen çıktı artık.
0
Sivilce sorunum olmasa yerim sürekli. Çok nadir yerim. Küçükken en sevdiğim şeylerdendi
0
başlama sakin. Gerçekten Bi gün yiyince gene istiyo insan. Ben yiyorum ama keşke yemesem.
0
Abur cubur tuketme aliskanligim yok, aklima gelmiyor. Denk gelirsem belki 1-2 tirtiklarim ama genelde o da olmaz. Karnim toksa bir seyler yemeyi dusunmem, canim cekmez.
0
Ortaokuldan sonra çok ilgim olmadı cipslere, lisede fakültede arkadaş ortamında bira falan varken alan olursa yerdim kendim gidip aldığım mega nadirdi. 25 yaşından sonra ortamda olsa da pek sürmedim ağzıma.
0
Doritos Turca ve yeşilikli Chips Master seviyorum. Haftada bir kez ya da iki haftada bir kez film izlerken bu cipslerden birini yeme alışkanlığım var.
Klişe olacak ama bunları yiyen de ölüyor yemeyen de ölüyor. Her gün yemek sağlıksız ve kötü tabii ki ama canımız isteyince istediğimiz cipsi yiyemeyeceksek o hayatın ne anlamı var. Ucunu kaçırmaktan korkmuşsunuz. Hayatta bazen ucunu kaçırmak da var. Bir kere kaçırırsanız bir daha bir iki ay hiç yemezsiniz.
Klişe olacak ama bunları yiyen de ölüyor yemeyen de ölüyor. Her gün yemek sağlıksız ve kötü tabii ki ama canımız isteyince istediğimiz cipsi yiyemeyeceksek o hayatın ne anlamı var. Ucunu kaçırmaktan korkmuşsunuz. Hayatta bazen ucunu kaçırmak da var. Bir kere kaçırırsanız bir daha bir iki ay hiç yemezsiniz.
0
haftada bir yerim. eskiden daha az yerdim bu aralar saldım biraz yiyorum. yaş 29
0
Çok severimmmm. Pringles yiyince çoraplarımı yiyormuşum gibi hissediyorum. Onun dışında her türlü yiyorum. Orta boy lays ya da ruffles ama bir anda hepsini bitirmiyorum.
0
Arada yiyorum bazen yedikçe yiyesim geliyor. Özellikle geceleri.
kim ne kadar yiyor peki kimse onu yazmamış. Yerim dediğinizde 110 gr'lık paketi tek başınıza bitiriyor musunuz? Benim öyle oluyor :/
edit: tam ben bunu yazarken freebird5406_2 cevap vermiş sağolsun :D
kim ne kadar yiyor peki kimse onu yazmamış. Yerim dediğinizde 110 gr'lık paketi tek başınıza bitiriyor musunuz? Benim öyle oluyor :/
edit: tam ben bunu yazarken freebird5406_2 cevap vermiş sağolsun :D
0
Fiyatları bu kadar uçuk olmasa her gün yerim. Ben 30 K, eşim 35 E acayip seviyoruz. Haftada birkaç gün yiyoruz mutlaka. Bir tane 169 ya da 218 gr doritos, yanına da 117 gr falan olan çerezza ya da lays falan. İki cips bir kola alsan en az 50 TL. O yüzden her gün almıyoruz.
0
almam, yemem. çok nadir barda, bir mekanda, misafirlikte vs. önüme konursa 1-2 tane alırım.
0
Öyle arada bir canım çektiğinde biraz yiyorum. 1 paket cips alırsam 2-3 hafta sürünüyor. Cipsi de zaten 3-4 ayda bir alıyorum.
0
Yeşil pringles ve turuncu doritos hariç yemiyordum, 1 yıldır hiç yemedim ama canım çok istiyor.
0
ayda yılda bir yiyorum. gerçekten aşırı zararlı bir şey. gereksiz bir kimyasal.
0
Ayda bir kadar. Canım nadir çekiyor çekince de ilk aşamada yememek için alternatiflere yöneliyorum genelde. Arkadaşlarla toplanınca yerim ya da çok nadir film izleyince ararım.
0
cok cok nadir pringles yerim birkac ayda bir onun disinda hic cips yemem. hastalik yapma ihtimali cok yuksek kanser, kalp krizi...
0
Çok nadir. Gidip kendim almam, anca ortamlarda olduğunda.
0
deepfear
Hayata tutunmak için neler yapıyorsunuz. Dibin dibini gördüm maalesef son zamanlarda yaşadığım hadiselerden dolayı. Uyku bozukluğu için zestat kullanıyorum. Gece yatmadan önce kullanıyorum. Gün içinde de kullansam olur mu?
Hayata tutunmak için neler yapıyorsunuz. Dibin dibini gördüm maalesef son zamanlarda yaşadığım hadiselerden dolayı. Uyku bozukluğu için zestat kullanıyorum. Gece yatmadan önce kullanıyorum. Gün içinde de kullansam olur mu?
0
Tutunmuyorum ben. Çünkü zaten enerjim olmadığı için zorlama olması beni daha da yoruyor. Çevremdekilerden anlayış bekliyorum sadece onlar da sağolsun gösteriyorlar. İlaçlarını düzenli kullanıyorsan zaten çoğunlukla sorunlar çözülüyor ama terapist destekli olarak ilaç kullanmak çok daha büyük etki gösteriyor.
0
- spor ve günde en az 30dk güneş ışığı
- balık yağı, magnezyum, b12, d vitamini.
- karbonhidratı, şekeri işlenmiş gıdaları azaltmak.
- kaliteli uyku için sıfır kahve ve çay.
- mümkünse intermittent fasting
- kaliteli bir probiyotik desteği.
- balık yağı, magnezyum, b12, d vitamini.
- karbonhidratı, şekeri işlenmiş gıdaları azaltmak.
- kaliteli uyku için sıfır kahve ve çay.
- mümkünse intermittent fasting
- kaliteli bir probiyotik desteği.
0
ben çok sevdiğim futbol, snooker, formula 1 gibi şeylere bağlı yaşıyorum. sağlıklı mı? hayır. çünkü bunları istediğim kadar izleyememe, kaçırma vs. korkusuyla sığır gibi birisi olup çıktım. kendi yaptığım, keyif aldığım, kendime kattığım hiçbir şey yok. öte yandan baktığın zaman en azından ertesi güne umutla bakabilme, yaşama isteği, güne mutlu uyanma gibi şeyleri bu sayede tadabiliyorum. bunlar bana yaşanabilir, keyifli bir hayat sunmuyor ama hiç değilse kendimi öldürmeyi düşünmemi engelliyorlar. hatta bazen işte biraderle bilardoya filan gidiyorum, hoş oluyor.
düşüşün hayattaki hadiselere bağlıysa bunun geçici bir süreç olduğunu düşünmeye çalışmak yardımcı olabilir. kötü olaylar bizleri kötü etkileyebilir. etkileri sonsuza kadar sürmez. ilaç konusunda bir şey diyemem açıkçası, o profesyonellerin işi ama ben majör depresyon için ilaç kullandığım dönemde (selectra) gerçekten çiçek gibiydim. kafamdaki eksik tahta yerine çakılmış gibi oldum, hayat çok daha az korkutucu ve yaşanabilir gelmeye başlamıştı. sonra başa çıkamadığım, altında ezildiğim olaylar yüzünden yine başa döndüm.
orpheus'un söyledikleri bu arada cidden inanılmaz fark yaratabiliyor ama majör depresyonlu birinin bu programı birkaç haftadan uzun süre sürdürebilmesi çok zor. düzen oturtmak zor. her gün dişlerini bile zorla fırçalayan, "minimum" ötesine geçemeyen birine bu liste ölüm gibi, azap gibi gelir maalesef. gerçekten ortada bir majör depresyon teşhisi varsa (yani kötü hissettiğiniz için kendinize hastalık seçmediyseniz) bence ilaç tedavisi lazım en başta. kafa yerine gelmeden, ne bileyim bir ilaç, bir terapi vs. olmadan insan sadece daha fazla yorulup daha fazla kırılıyor.
düşüşün hayattaki hadiselere bağlıysa bunun geçici bir süreç olduğunu düşünmeye çalışmak yardımcı olabilir. kötü olaylar bizleri kötü etkileyebilir. etkileri sonsuza kadar sürmez. ilaç konusunda bir şey diyemem açıkçası, o profesyonellerin işi ama ben majör depresyon için ilaç kullandığım dönemde (selectra) gerçekten çiçek gibiydim. kafamdaki eksik tahta yerine çakılmış gibi oldum, hayat çok daha az korkutucu ve yaşanabilir gelmeye başlamıştı. sonra başa çıkamadığım, altında ezildiğim olaylar yüzünden yine başa döndüm.
orpheus'un söyledikleri bu arada cidden inanılmaz fark yaratabiliyor ama majör depresyonlu birinin bu programı birkaç haftadan uzun süre sürdürebilmesi çok zor. düzen oturtmak zor. her gün dişlerini bile zorla fırçalayan, "minimum" ötesine geçemeyen birine bu liste ölüm gibi, azap gibi gelir maalesef. gerçekten ortada bir majör depresyon teşhisi varsa (yani kötü hissettiğiniz için kendinize hastalık seçmediyseniz) bence ilaç tedavisi lazım en başta. kafa yerine gelmeden, ne bileyim bir ilaç, bir terapi vs. olmadan insan sadece daha fazla yorulup daha fazla kırılıyor.
0
- Sarı kantaron yağı
- en az 40 dk hafif tempoda yürüyüş
- orman veya doğada vakit geçirmek
- gündelik stresi azaltmak için papatya çayı
- alkol, tütün ve türevlerinden uzak durmak (duygu durumundaki dalgalanmalara engel olmak için)
- arkadaşlarla ve aile ile sosyalleşmek, daha sıkı bağlar (konuyla ilgili kaybolan bağları okuyabilirsiniz)
- hayatınıza anlam kattığını düşündüğünüz bir şey yapmak (illa ulvi veya inanılmaz bir şey gerçekleştirmek olarak algılamayın. kendi değerleriniz, inançlarınız doğrultusunda bir şeyler yapmaya gerçekleştirmeye çalışmak bile çok büyük farklar yaratır inanın, konuyla ilgili insanın anlam arayışını okuyabilirsiniz )
- hafif egzersiz (serotonin salgılanımını arttırmak için)
- geri vermek (örneğin depresyon konusunda edindiğiniz deneyimleri ihtiyaç duyanlar ile paylaşmak onların gelişimine katkı sağlamak)
- sağlıklı beslenmek (kesinlikle işlenmiş gıdalardan uzak durmak)
- yeterli oranda güneş veya ışık almak
- en az 40 dk hafif tempoda yürüyüş
- orman veya doğada vakit geçirmek
- gündelik stresi azaltmak için papatya çayı
- alkol, tütün ve türevlerinden uzak durmak (duygu durumundaki dalgalanmalara engel olmak için)
- arkadaşlarla ve aile ile sosyalleşmek, daha sıkı bağlar (konuyla ilgili kaybolan bağları okuyabilirsiniz)
- hayatınıza anlam kattığını düşündüğünüz bir şey yapmak (illa ulvi veya inanılmaz bir şey gerçekleştirmek olarak algılamayın. kendi değerleriniz, inançlarınız doğrultusunda bir şeyler yapmaya gerçekleştirmeye çalışmak bile çok büyük farklar yaratır inanın, konuyla ilgili insanın anlam arayışını okuyabilirsiniz )
- hafif egzersiz (serotonin salgılanımını arttırmak için)
- geri vermek (örneğin depresyon konusunda edindiğiniz deneyimleri ihtiyaç duyanlar ile paylaşmak onların gelişimine katkı sağlamak)
- sağlıklı beslenmek (kesinlikle işlenmiş gıdalardan uzak durmak)
- yeterli oranda güneş veya ışık almak
0
nolmus yani
Haftalık yemek hazırlayanınız var mı? Ya da bir akşam öncesinden ertesi gün işe okula götürmelik yemek hazırlıyor musunuz? Bir süredir sıkı bir diyet yapıyoruz eşimle. Şimdi ofiste öğlen vakti gittiğimiz ev yemekleri yapan mekan ile anlaşmamız bitti. Eh multineti de fast fooda harcayıp diyeti bozmak
Haftalık yemek hazırlayanınız var mı? Ya da bir akşam öncesinden ertesi gün işe okula götürmelik yemek hazırlıyor musunuz?
Bir süredir sıkı bir diyet yapıyoruz eşimle. Şimdi ofiste öğlen vakti gittiğimiz ev yemekleri yapan mekan ile anlaşmamız bitti. Eh multineti de fast fooda harcayıp diyeti bozmak istemiyoruz.
Dedik ki akşam yemeklerimizi biraz fazla hazırlayalım, öğlen de götürelim. Ancak mikrodalga bile nasıl kullanılır hiçbir fikrimiz yok. Veya hangi yemek ertesi gün de bozulmadan kalır bilmiyoruz. Genelde hep küçük porsiyonlar hazırlayıp anında bitirdiğimiz için dolaba kaldırma kültürümüz olmadı hiç, cahil kaldık.
Bu konuda ipuçlarınız, tarifleriniz vb. varsa ve bizimle paylaşabilirseniz süper olur.
Bir süredir sıkı bir diyet yapıyoruz eşimle. Şimdi ofiste öğlen vakti gittiğimiz ev yemekleri yapan mekan ile anlaşmamız bitti. Eh multineti de fast fooda harcayıp diyeti bozmak istemiyoruz.
Dedik ki akşam yemeklerimizi biraz fazla hazırlayalım, öğlen de götürelim. Ancak mikrodalga bile nasıl kullanılır hiçbir fikrimiz yok. Veya hangi yemek ertesi gün de bozulmadan kalır bilmiyoruz. Genelde hep küçük porsiyonlar hazırlayıp anında bitirdiğimiz için dolaba kaldırma kültürümüz olmadı hiç, cahil kaldık.
Bu konuda ipuçlarınız, tarifleriniz vb. varsa ve bizimle paylaşabilirseniz süper olur.
0
bakliyatlı salatalar doyurucu oluyor
aynı şekilde makarna salataları da doyurucu , kepekli makarna kullanırsanız daha iyi olur
hem bunları ısıtmaya da gerek yok
aynı şekilde makarna salataları da doyurucu , kepekli makarna kullanırsanız daha iyi olur
hem bunları ısıtmaya da gerek yok
0
İş yerinizde mikrodalga varsa cam yemek kapları edinin hocam. Ben tek seferde iki veya üç günlük yemek yapıp kaplara koyup dolaba atıyorum. Ertesi gün iş yerinde mikrodalgada ısıtıp yiyorum.
Bowl mantığıyla hazırlıyorum yemekleri. Mutlaka et veya tavuk, yanında baklagillerden birkaç kaşık. Arada bulgur da olabiliyor. Bazen çok fazla üşenip birkaç kaşık makarna haşlayıp yağsız, tuzsuz, sos olmadan direkt kaba koyuyorum. Bunun dışında karışık turşu oluyor bir kaşık kadar. Yine bir iki kaşık süzme yoğurt. Bazen bebek patatesleri fırınlayıp koyduğum oluyor. Şu sıralar havalar soğuduğu için domates, mercimek, mantar çorabası gibi sevdiğim şeylerden birer kase kadar porsiyonlar halinde hazırlıyorum ek olarak.
İş yerinizde ısıtabileceğiniz imkan yoksa vakumlu yemek kaplarına sıcak halde de koyabilirsiniz. Termos tipi yemek çantaları var. İdeal oluyor. Ayrıca tek kavanoz konseptli yemek tariflerini de araştırabilirsiniz. Çoğu zaman ısıtmaya gerek kalmıyor.
Bowl mantığıyla hazırlıyorum yemekleri. Mutlaka et veya tavuk, yanında baklagillerden birkaç kaşık. Arada bulgur da olabiliyor. Bazen çok fazla üşenip birkaç kaşık makarna haşlayıp yağsız, tuzsuz, sos olmadan direkt kaba koyuyorum. Bunun dışında karışık turşu oluyor bir kaşık kadar. Yine bir iki kaşık süzme yoğurt. Bazen bebek patatesleri fırınlayıp koyduğum oluyor. Şu sıralar havalar soğuduğu için domates, mercimek, mantar çorabası gibi sevdiğim şeylerden birer kase kadar porsiyonlar halinde hazırlıyorum ek olarak.
İş yerinizde ısıtabileceğiniz imkan yoksa vakumlu yemek kaplarına sıcak halde de koyabilirsiniz. Termos tipi yemek çantaları var. İdeal oluyor. Ayrıca tek kavanoz konseptli yemek tariflerini de araştırabilirsiniz. Çoğu zaman ısıtmaya gerek kalmıyor.
0
Mikrodalga var ofiste. Ofisin mutfağında Ocak yok şimdilik. Ama yumurta haşlama makinesidir tost makinesidir dolap vs her şey var. Sabah kahvalti yapmak için kendi domates salataligimizi koyuyoruz hatta kiloluk şekilde.
0
Mobilden editleyemedim ama mikrodalgaya uygun kaplar da aldık, kullanmak için sabırsızlanıyorum :)
0
YouTubeda chef Jack ovens var. Meal prep serisini izleyin. Oradan hoşunuza giden tarifleri deneyin bence
0
Kanka haftalık yapıyoruz. Benim en büyük kurtarıcım köfte. Bir pazar oturup 80-100 tane köfte yapıp fırına atıyorum. Sonra onları beşli olarak posetleyip derin dondurucuya atıyorum. Yemek bulamadığım günlerde köfte alıyorum öğlen için. Her yemeği normalde yaptığımdan daha fazla yapıyorum başka bir numaram yok. Bir de anne kaynamaya gidersem yemek istiyorum.
0
Micro dalga varsa işiniz çok kolay; her şeyi ısıtabilirsiniz. Sebze yemekleri sizi 3-4 götürür rahatlıkla. Fasulye, pırasa, kabaklı yemekler yapabilirsiniz. Diyetteyseniz yanına yoğurt, cacık iş görür. Bakliyatlı salatalar da mükemmel oluyor; hızlı kolay ve doyurucu, 2 gün böyle bir şey yapın. Et tavuklu tabak istiyorsanız bir gün önceden et tavuk yapabilir ertesi gün mikrodalgada ısıtabilirsiniz, yanına salata yine.
0
0
Yemekhanesiz bir işimde aylık köfte yapar dondururdum mikrodalgada ısıtırdım. Yanına buğday haşlar dondururdum evveki günden çözdürür sabah yoğurt ile ayrı bir kaba koyardım.
Yeşil mercimek, köz biber salatasına bayılırdım.
Tavuk için akşamdan pişirdiğimi ertesi güne götürürdüm korkağım bu noktada :)
Salçasız arap kısırı var ince bulgura su dök yumuşasın, sonra ince ince kıyılmış yeşillikler ve sos. Köfte/tavuk yanına iyi giderdi.
Et kavurur ince şekilde düzler dondururdum. Akşam bulgur pilavı yaparsam ertesi güne ayranla güzel olurdu.
Hergün yapınca sıkıyor ama ben böyle haftanın 3 günü beslendim güzel doyuyordum.
Yeşil mercimek, köz biber salatasına bayılırdım.
Tavuk için akşamdan pişirdiğimi ertesi güne götürürdüm korkağım bu noktada :)
Salçasız arap kısırı var ince bulgura su dök yumuşasın, sonra ince ince kıyılmış yeşillikler ve sos. Köfte/tavuk yanına iyi giderdi.
Et kavurur ince şekilde düzler dondururdum. Akşam bulgur pilavı yaparsam ertesi güne ayranla güzel olurdu.
Hergün yapınca sıkıyor ama ben böyle haftanın 3 günü beslendim güzel doyuyordum.
0
ben protein agirlikli beslendigim icin atiyorum 2 kg tavuk aliyorum 7-8 yemege bolecek sekilde ayiriyorum. nasil pisirmek istedigin sana kalmis. yanina da firinda sebze yapiyorum mesela. pek tabi yanina pilav, bakliyat vs de yapilabilir.
3-4 gunlugunu dolaba gerisini buzluga atiyorum. disarda yemek yemek bence her zaman sacmaydi ama zaten keskin bir diyet ya da spor icin kati beslenme uygulaniyorsa haftalik yemek yapmak cok cok mantikli.
3-4 gunlugunu dolaba gerisini buzluga atiyorum. disarda yemek yemek bence her zaman sacmaydi ama zaten keskin bir diyet ya da spor icin kati beslenme uygulaniyorsa haftalik yemek yapmak cok cok mantikli.
0
dorylaion
Kart limiti 100.000₺ ise bu genel anlamda düşük mü, yüksek mi kabul edilir. Ortalama limitler nedir acaba?
Kart limiti 100.000₺ ise bu genel anlamda düşük mü, yüksek mi kabul edilir. Ortalama limitler nedir acaba?
0
maaşı 5 bin olan için yüksek. 50 bin olan için normal. az bile.
maaş 4 katına kadar limit veriliyor çünkü.
maaş 4 katına kadar limit veriliyor çünkü.
0
Yasaya göre tüm bankalardaki kredi kartlarınızın toplamı en fazla maaşın 4 katı olabiliyor bildiğim kadarıyla
0
harmanyeri
evde akşamları dizi / film seyredebileceğimiz taşınabilir bir projeksiyon almak istiyoruz, bir tavsiyeniz olur mu? teşekkürler :)mesela şu cihazın kalitesini övmüşler ama aynı zamanda görüntü kalitesinin yetersiz olduğundan bahsedilmişhttps://www.amazon.com.tr/Anker-Tasinabilir-Kablosuz-Projeksiyon-
evde akşamları dizi / film seyredebileceğimiz taşınabilir bir projeksiyon almak istiyoruz, bir tavsiyeniz olur mu? teşekkürler :)
mesela şu cihazın kalitesini övmüşler ama aynı zamanda görüntü kalitesinin yetersiz olduğundan bahsedilmiş
www.amazon.com.tr
şu arkadaş biraz daha iyiye benziyor
www.amazon.com.trör-ASUS-ZenBeam-Latte-Taşınabilir/dp/B08YP2DVHB
mesela şu cihazın kalitesini övmüşler ama aynı zamanda görüntü kalitesinin yetersiz olduğundan bahsedilmiş
www.amazon.com.tr
şu arkadaş biraz daha iyiye benziyor
www.amazon.com.trör-ASUS-ZenBeam-Latte-Taşınabilir/dp/B08YP2DVHB
0
Ranchoddas
merhabalar, ben yakın zamanda boyun ağrısı çektiğim için boyun ağrısı çekiyordum. minimal bir fıtık başlangıcı olduğum söylendi. bunun üzerine çalışma kurulumumu yeniden düzenleme kararı aldım. çalışma sandalyesiyle işe başlamak istedim. bir çalışma sandalyesi alırken nelere dikkat etmeliyim veya si
merhabalar, ben yakın zamanda boyun ağrısı çektiğim için boyun ağrısı çekiyordum. minimal bir fıtık başlangıcı olduğum söylendi. bunun üzerine çalışma kurulumumu yeniden düzenleme kararı aldım.
çalışma sandalyesiyle işe başlamak istedim. bir çalışma sandalyesi alırken nelere dikkat etmeliyim veya sizin doğrudan bir sandalye öneriniz var mı? bütçem max 2500-3000 diyebilirim. önerilerinize çok açığım.
çalışma sandalyesiyle işe başlamak istedim. bir çalışma sandalyesi alırken nelere dikkat etmeliyim veya sizin doğrudan bir sandalye öneriniz var mı? bütçem max 2500-3000 diyebilirim. önerilerinize çok açığım.
0
Sandalye de önemli ama çalışma ortamını da önemli. Örneğin laptop ile çalışıyorsanız laptop ekranına bakmak için boynunuzu eğiyor musunuz? Harici monitör veya laptop standı kullanabilirsiniz.
0
stand siparişi verdim bi tane dün. sandalyemi de düzgün bir şey almak istiyorum da bu konuyu kimse güzelce çözememiş ya çok para vermiş ya 1-2 özellikten feragat etmiş anladığım kadarıyla.
0
ben kullanmıyorum ama bu tür sandalye önerilerinde adore'nin bir modeli veya ikea markus öneriliyor genelde. duyuruda aratırsanız bulursunuz.
0
ikea markus veya ikinci elini iyi bir fiyata yakalayabilirseniz nurus ya da herman miller
0
newlywed
yapmam gereken bir sürü bir şey var. çoğunlukla procrastination (ertelemecilik) ile mücadele diyorum ama sorun bundan da karışık gibi. küçüklükten beri odamı toparlamak zordu, hiç planlı çalışmadım, her şeyi son ana bırakırdım. şimdi de evi toparlayamıyorum. her yer çok dağınık. bir şeye başlamam ço
yapmam gereken bir sürü bir şey var. çoğunlukla procrastination (ertelemecilik) ile mücadele diyorum ama sorun bundan da karışık gibi. küçüklükten beri odamı toparlamak zordu, hiç planlı çalışmadım, her şeyi son ana bırakırdım. şimdi de evi toparlayamıyorum. her yer çok dağınık. bir şeye başlamam çok zor olduğu gibi, başladığım zaman da ayrıntılara aşırı takılıyorum. ayrıntılara aşırı takıldığımdan önümdeki işler kolay bitmiyor. bütün bunlar bende aşırı derecede anksiyete yaratıyor. benzer şeyler yaşayanlar var mı ve terapi dışında çözüm olarak ne önerirsiniz?
0
Benim önerim şu basit kuralı uygulayarak başlamanız:
"10 dakikadan kısa sürecek bir işse erteleme, hemen yap."
"10 dakikadan kısa sürecek bir işse erteleme, hemen yap."
0
0
"Anything worth doing is worth doing well" bu cumleyi duyariz genelde yaptigimiz isi iyi yapalim diye. Ama bu cumleden daha yardimci olan ve daha guzel bi mantik var: "anything worth doing is worth doing poorly." Yani bir sey eger yapmaya degiyorsa o sey yarim yamalak yapmaya da degerdir, bu hicbir sey yapmamaktan daha iyidir. Ha deyince olmaz kuskusuz ama bu mantigi benimsemeye calisirsaniz bi sure sonra zamaninizi daha uretken sekilde kullanabilirsiniz. Evi temizlemeniz mi gerekiyor, bu demektir ki evi az ya da cok temizleyebilirsiniz. Az temizlemeye calisin. Odanizi toplamaniz gerekiyorsa her seyi degil de sadece kiyafetleri kaldirarak da toplamis olursunuz. Size gore az olan seyin de yeterince iyi olabilecegini kabul etmeye calisin. Takintiliyim demissiniz ama belki ilk etapta takinti yaptiginiz seylere indirgeyebilirsiniz hedeflerinizi. Soylemeyle olur mu bilmiyorum ama bence deneyebilirsiniz.
0
Yetişkinlerde dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna bakınabilirsiniz. İngilizceniz varsa youtube'da ingilizce ADHD olarak bakınmanızı tavsiye ederim, daha yararlı içerikler var. DEHB olabilir, olmayabilir de, ama tavsiyeleri yararlı bulabilirsiniz.
Toksik üretkenlik diye bir şey var malesef. Bir şeyleri planlı programlı "herkesin" yaptığı gibi ya da toplumun "yapman gereken şekil bu" dediği yöntemle yapmayınca kendimizi bozukmuş gibi hissediyoruz. Halbuki herkes farklı, her yöntem size uymayabilir. Bugün uyan yöntem 3 hafta sonra işe yaramaz hale gelip 2 ay sonra tekrar işe yarayabilir. Benim tavsiyem neden başlayamadığınızı anlamaya çalışın ve ne şartlarda daha iyi yapabildiğinizi tespit edin.
Benim için up-beat müzikler harekete geçirici oluyor mesela. Kendimi işe başlayamaz halde bulduğumda müzik açıyorum.
Toksik üretkenlik diye bir şey var malesef. Bir şeyleri planlı programlı "herkesin" yaptığı gibi ya da toplumun "yapman gereken şekil bu" dediği yöntemle yapmayınca kendimizi bozukmuş gibi hissediyoruz. Halbuki herkes farklı, her yöntem size uymayabilir. Bugün uyan yöntem 3 hafta sonra işe yaramaz hale gelip 2 ay sonra tekrar işe yarayabilir. Benim tavsiyem neden başlayamadığınızı anlamaya çalışın ve ne şartlarda daha iyi yapabildiğinizi tespit edin.
Benim için up-beat müzikler harekete geçirici oluyor mesela. Kendimi işe başlayamaz halde bulduğumda müzik açıyorum.
0
edaddy
Ford Fiesta Powershift 2014 modellere fakan bakıyordum sonra ekşide şu yazıyı gördümhttps://eksisozluk.com/entry/136883261Daha önce sadece kalkışta titretme yaptığını biliyordum bu hakikaten dikkat edilmesi gereken bir durum mu?Eğer öyleyse başka ne önerirsiniz? Clio falan mı bakmak gerek (iç malzem
Ford Fiesta Powershift 2014 modellere fakan bakıyordum sonra ekşide şu yazıyı gördüm
eksisozluk.com
Daha önce sadece kalkışta titretme yaptığını biliyordum bu hakikaten dikkat edilmesi gereken bir durum mu?
Eğer öyleyse başka ne önerirsiniz? Clio falan mı bakmak gerek (iç malzeme kalitesi biraz kötü gibi)
Fazla da anladığım bir konu değil.
eksisozluk.com
Daha önce sadece kalkışta titretme yaptığını biliyordum bu hakikaten dikkat edilmesi gereken bir durum mu?
Eğer öyleyse başka ne önerirsiniz? Clio falan mı bakmak gerek (iç malzeme kalitesi biraz kötü gibi)
Fazla da anladığım bir konu değil.
0
Bende auris var, dizel otm. amortisörlerinin sertliği dışında memnunum, tavsiye ederim
0
Aynı şanzımanı kullanan Ford B-Max 2013 sahibiyim.
Kronik olarak gelen sorun genellikle 1. vitesten 2. vitese geçerken oluşan titremedir. Facebook ve WhatsApp grubundan gördüğüm kadarıyla dert edilecek bir durum değil ve hemen herkes belli bir zaman sonra alışıyor.
1 ay öncesine kadar aracımda hiç sorun yoktu ancak yolda giderken bir anda arıza ışığı yaktı ve sonuç beyin değişimine kadar gitti. Yetkili serviste 11.400 ₺ karşılığında beyin değişimi yaptırdım.
250 km oldu henüz, hala alışma sürecindeyim ancak bende de sadece yukarı eğimli yollarda (ankara yolları) araç 3. vitesten 4. vitese atıyor ve --doğal olarak-- saçma bir titreme oluşuyor. Bu durum için ayrıca servise gideceğim fırsat bulursam.
Onun dışında konforu ve donanımı yaşıtı çoğu araçtan iyi olduğu için 10 yaşındaki araçta olabilir bu gibi şeyler diyerek kendimi avutuyorum.
* Son olarak şanzımanın komple değişimi 45.000 ₺ civarlarında (güncel fiyat)
Kronik olarak gelen sorun genellikle 1. vitesten 2. vitese geçerken oluşan titremedir. Facebook ve WhatsApp grubundan gördüğüm kadarıyla dert edilecek bir durum değil ve hemen herkes belli bir zaman sonra alışıyor.
1 ay öncesine kadar aracımda hiç sorun yoktu ancak yolda giderken bir anda arıza ışığı yaktı ve sonuç beyin değişimine kadar gitti. Yetkili serviste 11.400 ₺ karşılığında beyin değişimi yaptırdım.
250 km oldu henüz, hala alışma sürecindeyim ancak bende de sadece yukarı eğimli yollarda (ankara yolları) araç 3. vitesten 4. vitese atıyor ve --doğal olarak-- saçma bir titreme oluşuyor. Bu durum için ayrıca servise gideceğim fırsat bulursam.
Onun dışında konforu ve donanımı yaşıtı çoğu araçtan iyi olduğu için 10 yaşındaki araçta olabilir bu gibi şeyler diyerek kendimi avutuyorum.
* Son olarak şanzımanın komple değişimi 45.000 ₺ civarlarında (güncel fiyat)
0
yakbenivatankurtulsun
Merhaba arkadaşlar, tavsiye edebileceğiniz, kaliteli demonte mobilya satışı yapan firma var mı?
Merhaba arkadaşlar, tavsiye edebileceğiniz, kaliteli demonte mobilya satışı yapan firma var mı?
0
put it in your appropriate place
Bazen bilgisayarı alıp dışarı çıkıyorum. Lazım oluyor kulaklık bir şeyler izlerken veya dinlemek için.Ucuza Sony'ın kulaklığını buldum.https://www.amazon.com.tr/Sony-Mdr-Zx110Apb-Di%C4%9Fer-Kulakl%C4%B1klar-Siyah/dp/B00NBR70DO/ref=sr_1_2_sspa?qid=1663321442&refinements=p_n_feature_four_browse-bin%3A
Bazen bilgisayarı alıp dışarı çıkıyorum. Lazım oluyor kulaklık bir şeyler izlerken veya dinlemek için.
Ucuza Sony'ın kulaklığını buldum.
www.amazon.com.tr
Ucuza Sony'ın kulaklığını buldum.
www.amazon.com.tr
0
ben de bu kulaklığın benzer bir modeli var. kulakçıkları küçük kulağını tam kapatmıyor. ayrıca bir süre sonra ağrıyor kulaklar.
0
şu kulaklığı alanlar öve öve bitiremiyor, bir inceleyin isterseniz :
www.akakce.com
www.akakce.com
0
bende bundan var memnunum www.trendyol.com
ama epey küçük bi kulaklık. boyutunu şurda görebilirsiniz imgur.com imgur.com
kablosu çıkarılıp ayrılabiliyor. bi de uzun süre kullanmaya çok uygun değil sıkıyor ağrı yapıyor. sözlükte başlığına da yazmış biri küçük diye eksisozluk.com bunun dışında güzel ama
ama epey küçük bi kulaklık. boyutunu şurda görebilirsiniz imgur.com imgur.com
kablosu çıkarılıp ayrılabiliyor. bi de uzun süre kullanmaya çok uygun değil sıkıyor ağrı yapıyor. sözlükte başlığına da yazmış biri küçük diye eksisozluk.com bunun dışında güzel ama
0
gencfb
arkadaşlar merhaba, tüm gün excel üzerinde ve ekrana bakarak çalışıyorum. bir süre sonra gözlerimde yanma oluyor internette mavi ışık korumalı dinlendirici gözlükler gördüm bunları alıp kullansam faydası olur mu ve alırken doktora filan gitmek gerekiyor mu. tüm gün ofiste ekrana bakarak çalışan arka
arkadaşlar merhaba, tüm gün excel üzerinde ve ekrana bakarak çalışıyorum. bir süre sonra gözlerimde yanma oluyor internette mavi ışık korumalı dinlendirici gözlükler gördüm bunları alıp kullansam faydası olur mu ve alırken doktora filan gitmek gerekiyor mu. tüm gün ofiste ekrana bakarak çalışan arkadaşlardan bilgi bekliyorum.
0
uzun süreli ekran kullanımı göz kuruluğuna yol açıyor. Göz damlası kullanmanız gözlük yerine daha faydalı olabilir.
0
(bkz: f.lux)
aynı sorundan gözlerimi bırakacaktım masaya, kullandığımdan beri hiç bir problem yaşamıyorum. en son ayarda kullanın.
aynı sorundan gözlerimi bırakacaktım masaya, kullandığımdan beri hiç bir problem yaşamıyorum. en son ayarda kullanın.
0
Doktor tavsiyesi ile kullandım ben, işe yarıyor. Ama internetten değil, gözlükçüden almıştım
0
gozlukcuden almanizi tavsiye ederim. ben de atasun ve internetten alarak kullanmistim ikisi de cabuk kirleniyordu. zaten kademe kademe kaliteleri var. en iyisini almak sizin icin iyi olur kullanin alin aldirin
0
Cezcez
Sloganvari film replikleri ne geliyor aklınıza?Çoğu kişi tarafından bilinen
Sloganvari film replikleri ne geliyor aklınıza?
Çoğu kişi tarafından bilinen
Çoğu kişi tarafından bilinen
0
Sen seçilmiş kişisin.
Sen herkesten farklısın.
Şu özelliğin annene/babana benziyor.
Sen herkesten farklısın.
Şu özelliğin annene/babana benziyor.
0
-ona reddedemeyeceği bir teklif yapacağım.
-peki zeki müren de bizi görecek mi?
direkt bu ikisi geldi aklıma ki iki filmi de tam anlamıyla izlemedim.
-peki zeki müren de bizi görecek mi?
direkt bu ikisi geldi aklıma ki iki filmi de tam anlamıyla izlemedim.
0
"egonu sarsmak istemem ama yüzüme silah doğrultan ilk kişi sen değilsin." pulp fiction
"beni anca rüyanda vurursun. sonra da uyanıp özür dilersin."
(rezervuar köpekleri)
+"sen neden hiç konuşmuyorsun üzeyir abi ?
- bir ara çok konuştum, faydasını görmedim, bıraktım."
(bkz: organize işler)
"beni anca rüyanda vurursun. sonra da uyanıp özür dilersin."
(rezervuar köpekleri)
+"sen neden hiç konuşmuyorsun üzeyir abi ?
- bir ara çok konuştum, faydasını görmedim, bıraktım."
(bkz: organize işler)
0
Gorevin X tabii eger kabul edersen...
Taken'da Liam Neeson'in soyledigi "I don't know who you are. I don't know what you want. If you are looking for ransom, I can tell you I don't have money. But what I do have are a very particular set of skills, skills I have acquired over a very long career.' repligi
Taken'da Liam Neeson'in soyledigi "I don't know who you are. I don't know what you want. If you are looking for ransom, I can tell you I don't have money. But what I do have are a very particular set of skills, skills I have acquired over a very long career.' repligi
0
"bu herifi de hiç sevmem" korkusuz korkak
"ben ananın olduğu tarafa gidiyorum" üç kağıtçı
"ateş su toprak tahta" gora
"sonunu düşünen kahraman olamaz" + 3 kez art arda hapşırmak- kurtlar vadisi
"amenna" kısmetse olur
"ben de nişantaşı çocuğuyum" avrupa yakası
"i am not in danger i am the danger" breaking bad
aklıma gelenler bunlar..
"ben ananın olduğu tarafa gidiyorum" üç kağıtçı
"ateş su toprak tahta" gora
"sonunu düşünen kahraman olamaz" + 3 kez art arda hapşırmak- kurtlar vadisi
"amenna" kısmetse olur
"ben de nişantaşı çocuğuyum" avrupa yakası
"i am not in danger i am the danger" breaking bad
aklıma gelenler bunlar..
0
You shall not pass!
I know kung fu.
You talkin' to me?
Live long and prosper. (Tamam dizi çıkışlı ama filmlerde de kullanıldı.)
I know kung fu.
You talkin' to me?
Live long and prosper. (Tamam dizi çıkışlı ama filmlerde de kullanıldı.)
0
Go ahead, make my day
May the force be with you
I'll be back
Hasta la vista, baby
Are you not entertained?
Just keep swimming
Why so serious?
I could do this all day
I am Groot
With great power comes great responsibility
This is Sparta!
You shall not pass!
May the force be with you
I'll be back
Hasta la vista, baby
Are you not entertained?
Just keep swimming
Why so serious?
I could do this all day
I am Groot
With great power comes great responsibility
This is Sparta!
You shall not pass!
0
su492
sanal baharat'tan alıyordum ama değiştireyim dedim. amazon'dan moliendo marka sipariş ettim, taa mart'ta kavrulmuş kahve geldi. hangi siteyi kullanıyorsunuz? bu arada kahve tavsiyelerinizi de alabilirim...
sanal baharat'tan alıyordum ama değiştireyim dedim. amazon'dan moliendo marka sipariş ettim, taa mart'ta kavrulmuş kahve geldi. hangi siteyi kullanıyorsunuz? bu arada kahve tavsiyelerinizi de alabilirim...
0
Ben de eskiden sanal baharat'tan alırdım ama artık Kahve Dünyası'ndan alıyorum. Colombia alırdım ancak artan fiyatlardan sonra Kosta Rika ile devam ediyorum. Fena değil, önerebilirim.
0
tabi ki sanalbaharat. başka yerde bu fiyat skalasında taze kavrulmuş kahve bulmanız mümkün değil.
0
Coffeenutz(%30 indirim kodu paylasabilirim)
Kafeinkultur
Sezy (f/p)
Fam
Niji
Boxx
İlk aklıma gelenler, son dönem aldıklarım. Kafein kültür alonso bustos çok iyi çekirdek. Lakin bu ara stoğu kapatmıştı sanırım orkun. Kontrol etmek lazım. 650 gr kadar tükettim son 100 gr kaldı biraz canımı yakıyor bu durum :) nutz seckisi çok geniş, elimde 30 gr kadar juliette kaldı :( çoğu çekirdeği denedim. %30 varken makul gelirse yazabilirsiniz. İndirim ref vs değil kulüp indirimi bu arada.
Kafeinkultur
Sezy (f/p)
Fam
Niji
Boxx
İlk aklıma gelenler, son dönem aldıklarım. Kafein kültür alonso bustos çok iyi çekirdek. Lakin bu ara stoğu kapatmıştı sanırım orkun. Kontrol etmek lazım. 650 gr kadar tükettim son 100 gr kaldı biraz canımı yakıyor bu durum :) nutz seckisi çok geniş, elimde 30 gr kadar juliette kaldı :( çoğu çekirdeği denedim. %30 varken makul gelirse yazabilirsiniz. İndirim ref vs değil kulüp indirimi bu arada.
0
panamera
Merhaba, bazen buradaki tavsiyeler inanılmaz ufuk açıcı oluyor. O sebeple bir şanısmı denemek istedim. Örneğin ekmeği dondurucuda saklayabilmeyi zamanında buradan öğrenmiştim. Sorum Mikrodalga sevenlere, mikrodalga olmaan yaşayamanlara; bu aleti ne için kullanıyorsunuz, ne için önerirsiniz? Hafta iç
Merhaba, bazen buradaki tavsiyeler inanılmaz ufuk açıcı oluyor. O sebeple bir şanısmı denemek istedim. Örneğin ekmeği dondurucuda saklayabilmeyi zamanında buradan öğrenmiştim.
Sorum Mikrodalga sevenlere, mikrodalga olmaan yaşayamanlara; bu aleti ne için kullanıyorsunuz, ne için önerirsiniz?
Hafta içi akşam yemek hazırlamada problem yaşayan biri olarak almalı mıyım? (Airfryer var bu arada).
iyi günler dilerim.
Sorum Mikrodalga sevenlere, mikrodalga olmaan yaşayamanlara; bu aleti ne için kullanıyorsunuz, ne için önerirsiniz?
Hafta içi akşam yemek hazırlamada problem yaşayan biri olarak almalı mıyım? (Airfryer var bu arada).
iyi günler dilerim.
0
mikrodalga yemek hazırlamada pek işe yaramaz, hazır yemekleri ya da dolaptan çıkan yemekleri ısıtmaya yarar, tek tük mikrodalga tarif var fakat bunlar da kısıtlı, o yüzden sana pek gitmez
0
Hocam yemek ısıtmak için temiz bir yöntem. Tencereden yemeği çıkar, küçük kaplara koy ısıt bir sürü bulaşık çıkıyor. Porsiyonlar halinde tabak ile kısa sürede ısıtabiliyorsunuz. Ben çok seviyorum. Eskiden zararlı olduğuna dair yanlış bilgiler vardı ama en sağlıklı ısıtma yöntemlerinin başında geliyor.
0
Mikrodalganın pahalısını almaya hiç gerek yok. En uygun fiyatlısını almak gerek. Çok basit bir çalışma mekanizması var.
Güvenilir olsun diyorsanız Arçelik, Beko gibi ismini iyi olarak bildiğiniz, riske girerim derseniz herhangi bir marka alıp geçin.
Mikrodalga ile yemek pişiremezsiniz. Ama dolaptaki veya buzluktaki yemekleri hızlıca yemeye hazır hale getirebilirsiniz.
Çorba, pilav, makarna, nohut yemeği, kurufasülye yemeği ve aklıma gelmeyen onlarca şeyi hazırlayıp buzluğa kaldırın, mikrodalga size birkaç dakika içinde yenecek hale getirsin.
Bu yemekleri özellikle buzluk için yapmayın da normalde pişirirken birkaç tabak fazla pişirin, yenmeyenler buzdolabı poşetiyle girsin buzluğa.
Ama her yemek ve her gıda olmaz ve mikrodalgadan çıktığında (donmuş olduğu için) lezzeti biraz azalmış, tipi biraz kaymış olacak.
Mikrodalganın tek yaptığı şey içindekini ısıtmak, pişirmek değil. Bir de mısır patlatmak :)
Eğer size çok ters gelmezse ikinci el bile alabilirsiniz bence. Fırın aslında yemeğe değmediği için düzgünce temizleyip içiniz rahat şekilde kullanabilirsiniz.
Güvenilir olsun diyorsanız Arçelik, Beko gibi ismini iyi olarak bildiğiniz, riske girerim derseniz herhangi bir marka alıp geçin.
Mikrodalga ile yemek pişiremezsiniz. Ama dolaptaki veya buzluktaki yemekleri hızlıca yemeye hazır hale getirebilirsiniz.
Çorba, pilav, makarna, nohut yemeği, kurufasülye yemeği ve aklıma gelmeyen onlarca şeyi hazırlayıp buzluğa kaldırın, mikrodalga size birkaç dakika içinde yenecek hale getirsin.
Bu yemekleri özellikle buzluk için yapmayın da normalde pişirirken birkaç tabak fazla pişirin, yenmeyenler buzdolabı poşetiyle girsin buzluğa.
Ama her yemek ve her gıda olmaz ve mikrodalgadan çıktığında (donmuş olduğu için) lezzeti biraz azalmış, tipi biraz kaymış olacak.
Mikrodalganın tek yaptığı şey içindekini ısıtmak, pişirmek değil. Bir de mısır patlatmak :)
Eğer size çok ters gelmezse ikinci el bile alabilirsiniz bence. Fırın aslında yemeğe değmediği için düzgünce temizleyip içiniz rahat şekilde kullanabilirsiniz.
0
Merhaba, mikrodalga yemeğin kokusunu ve tadını bozuyor bence. Bu yüzden almanızı tavsiye etmem. Hem kardeşim hem biz arçelik mikrodalga almıştık. Bu sebeplerden dolayı önce o daha sonrada biz elimizden çıkardık.
0
Mikrodalgam yok ama airfryerda herşeyi ısıtabiliyorum. Bir dk da ısınmıyor ama beş dkda kesin ısınıyor. Ne açıdan yemek hazırlamada problem yaşıyorsunuz belki ona göre bir öneri yapılabilir.
0
Mikrodalga ile isinmis yemegin tadi kesinlikle degisiyor. Ocakta isitilmis gibi asla olmuyor. Yemegin bir kismi cok isinmis diger tarafi buz gibi kalabiliyor.uzerine dantel orttuk oylece yatiyor.
0
Buz çözdürme özelliği olan bir mikrodalga bekar evi için mükemmel olabilir. Tamamen mikrodalga ile ısıtırım derseniz bir parçası soğuk kalabiliyor veya sulanabiliyor, tatta ufak değişiklikler olabiliyor. Buz çözdürme özelliği olan bir şey alırsanız, buzluğa attığınız yemeğin buzunu çözdürüp, tavada biraz çevirip yemeğinizi 5 dk'da hazırlayabilirsiniz.
0
bende ikisi de var. airfryer varsa mikrodalgaya ihtiyac kalmıyor. mikrodalga 1 dkda ısıtıyorsa, airfryer 2 dkda yapıyor bunu. bu kadarcık fark için yeni bir makine almaya degmez.
0
Pişmiş yemekleri yeniden ısıtmak için harika bir icat. Arızalandığı zaman çok zorluk yaşamıştım.
0
kesinlikle öneririm. genelde yemek ısıtmak ve donmuş şeyleri çözdürmek için kullanıyorum. pişirme de yapılıyor ama fırında olduğu gibi üstü kızarmıyor. zamanında mikrodalgada kek yapmışlığım var (hazır bardak keklerden değil).
Arçelik önermem, bir süre kullandıktan sonra tabağı dönmemeye başladı. LGnin basit modellerinden birini 7-8 senedir kullanıyorum.
www.ikea.com.tr
şu ürünü (veya benzerini) kesinlikle tavsiye ederim. yemeklerin daha iyi ısınmasını sağlıyor hem de fırının kirlenmesini önlüyor.
airfryer kullanmadım, o yüzden karşılaştırma yapamıyorum.
Arçelik önermem, bir süre kullandıktan sonra tabağı dönmemeye başladı. LGnin basit modellerinden birini 7-8 senedir kullanıyorum.
www.ikea.com.tr
şu ürünü (veya benzerini) kesinlikle tavsiye ederim. yemeklerin daha iyi ısınmasını sağlıyor hem de fırının kirlenmesini önlüyor.
airfryer kullanmadım, o yüzden karşılaştırma yapamıyorum.
0
harmanyeri
bilgisi olan paylaşırsa sevinirim. teşekkürler :)
bilgisi olan paylaşırsa sevinirim. teşekkürler :)
0
penceredengorunenmorbina
sb. Toplu alacağız ofis için.
sb. Toplu alacağız ofis için.
0
Fiyatlar ne kadar değişiyor bilmiyorum ama 3-5 çeşit alın bence, çalışanlara sorun seçtiklerini alın.
0
alanlardan memnun olduğunu duymuştum, diğerlerine göre fiyatı oldukça uygun deneyin isterseniz.
www.istanbulcafer.com.tr
www.istanbulcafer.com.tr
0
edgenabby
diyelim 5000 doları tl'ye çevireceksiniz. banka 10.23'ten bozuyor, döviz bürosu ise 10.30n'apıyorsunuz böyle durumlarda? şubeden doları cash olarak çekip büroya mı gidiyorsunuz?
diyelim 5000 doları tl'ye çevireceksiniz.
banka 10.23'ten bozuyor, döviz bürosu ise 10.30
n'apıyorsunuz böyle durumlarda?
şubeden doları cash olarak çekip büroya mı gidiyorsunuz?
banka 10.23'ten bozuyor, döviz bürosu ise 10.30
n'apıyorsunuz böyle durumlarda?
şubeden doları cash olarak çekip büroya mı gidiyorsunuz?
0
TEB fx kullanıyorum, mesai saatleri içinde forex piyasada o anki değerinden bozuyor, makas yok.
0
beemaker
Nasıl bir banka? Genel anlamda olumlu olumsuz yorumlarınız nedir?
Nasıl bir banka? Genel anlamda olumlu olumsuz yorumlarınız nedir?
0
cepteteb faiz oranları düşük enpara.com dan daha iyi faiz alırsın, tebin bence elle tutulur bir özelliği yok ,enparanın da bir çok eksisi var mesela dolar bozduracaksın sistemi kapatırlar yok kk limiti arttirayım dersin karşına bir robot çıkar hiç bir şey yaptıramassın
işini hakkıyla yapan düzgün bir banka TR sınırları içinde yok kötünün kötüsü hepsi vasat kuruluşlar özetle kötünün iyisi enpara.com
ha birde ne hikmetse bu tebin kartlarının çipleri devamlı bozuluyor atm gidiyosun çip hatası verip paranı çekemiyosun qar kod falan kullanman gerekiyor saçma sapan işler diğer kartlara bir şey olmadı tebin 3 çip bozuluşu bende
işini hakkıyla yapan düzgün bir banka TR sınırları içinde yok kötünün kötüsü hepsi vasat kuruluşlar özetle kötünün iyisi enpara.com
ha birde ne hikmetse bu tebin kartlarının çipleri devamlı bozuluyor atm gidiyosun çip hatası verip paranı çekemiyosun qar kod falan kullanman gerekiyor saçma sapan işler diğer kartlara bir şey olmadı tebin 3 çip bozuluşu bende
0
işbankası, yapı kredi, garanti, akbank, finansbank, vakıfbank ve ziraat kullanmış biri olarak cepteteb için söylüyorum. bu kadar işime yarayan başka bir banka kullanmadım bugüne kadar. başka duyurulara yazdığım cevaplarda da görebilirsiniz ne kadar memnun olup herkese tavsiye ettiğimi. Teb fx olsun (piyasa kurundan makas olmadan döviz dönüşümü), yurtdışında ücretsiz atm'den para çekme olsun, dövize düşük havale bedeli olsun, tüm atm'lerinden döviz yatırabilme ve çekebilme olsun, müsteri hizmetleri olsun, havalimanında ücretsiz hızlı geçiş imkanı olsun, kampanyaları olsun, bence dört dörtlük banka
0
İşini hakkıyla yapan düzgün bir bankanın TÜRKİYE sınırları içinde olmadığını iddia etmişsiniz de merak ettim işin hakkı nedir hangi ülke sınırları içinde "işini hakkıyla yapan banka" var mesela? Zira beğenmediğiniz TÜRKİYE dijital bankacılıkta dünyada bir numara en gelişmiş bankacılık sistemine sahip ülkelerden biri hatta birincisi bir çok ülkede hala Turkiyenin 20-30 yıl önce kullandığı teknoloji kullanılıyor bilmenizi istedim.
0
vasatı övmek moda olmuş geçiniz ne çektiğimi bir ben biliyorum bu kuruluşlardan uzatmayayım hepsi birbirinden kötü finans kurumlarıdır zerre güvenim yok hiç birine
0
Size göre vasat üstü bankacilik sistemi nerede var öğrenebilir miyim? Elbette sizin gerçeküstü beklentilerinizi karşılamıyor diye Türk bankacılık sistemi vasatkabul edilemez zira dijital bankacılık teknolojisinde dünyada bir numarayız sadece BBK'nın FAST'ı bile başlı başına bir devrimdir bir çok ülkede hala kağıt kalem üzerinden yürüyor bu işler tabii sizin bu konularda bilgi sahibi olduğunuzu düşünmüyorum.
0
koalalumpur
sevgili psikolog arkadaşların yardımı lazım. terapiye gitmem lazım, farkında olduğum ve çözemediğim problemlerim var ama ne tarz bir terapi/yöntem bana yarar bilmediğim için, konusunda uzman bir psikolog araştırmaya başlayamıyorum. benimle sadece konuşacak biri değil de baya içimden geçicek biri laz
sevgili psikolog arkadaşların yardımı lazım. terapiye gitmem lazım, farkında olduğum ve çözemediğim problemlerim var ama ne tarz bir terapi/yöntem bana yarar bilmediğim için, konusunda uzman bir psikolog araştırmaya başlayamıyorum. benimle sadece konuşacak biri değil de baya içimden geçicek biri lazım. özelden bana ulaşıverseniz, amme hizmeti niyetine be??
0
Başlığa cevap : sabır.
Terapi uzun sürebilen bir süreçtir. Terapistiniz problem olduğunu düşündüğünüz şeyleri dinleyip, eğer gerekli ise sizin için doğru bir terapi methodu belirleyip, gelişiminizi takip edecektir. Naçizane tavsiyem kendi kendinize teşhis koymayın. Yazdıklarınızdan edindiğim izlenim, sizi yönlendirecek, sizin adınıza kararlar alıp müdehale edecek, akıl hocalığı yapabilecek birini arıyor gibisiniz. Bu düzgün bir terapistin yapmayacağı/yapmaması gereken bir şey. Bunlar için yaşam koçu vb gibi (niteliği tartışılabilir) alanlara yönlenebilirsiniz.
Terapi uzun sürebilen bir süreçtir. Terapistiniz problem olduğunu düşündüğünüz şeyleri dinleyip, eğer gerekli ise sizin için doğru bir terapi methodu belirleyip, gelişiminizi takip edecektir. Naçizane tavsiyem kendi kendinize teşhis koymayın. Yazdıklarınızdan edindiğim izlenim, sizi yönlendirecek, sizin adınıza kararlar alıp müdehale edecek, akıl hocalığı yapabilecek birini arıyor gibisiniz. Bu düzgün bir terapistin yapmayacağı/yapmaması gereken bir şey. Bunlar için yaşam koçu vb gibi (niteliği tartışılabilir) alanlara yönlenebilirsiniz.
0
@elvan abeyiylegezse ben zaten uzun zaman terapiye gittim ilk defa başlamayacağım. sabırdan yana sıkıntım yok, yeter ki dost meclisinde verilen tavsiyelerden fazlasını yapabilecek bir psikoterapist bulayım. birinin karşıma geçip "sen değerlisin" demesinden fazlasına ihtiyacım var. ben kendime teşhis koymuyorum, beni zorlayan şeyin ne olduğunu çok iyi biliyorum sadece. tek derdim yanlış uzmanlarla daha fazla zaman ve para kaybetmemek; yani benim adıma karar alıp beni yönlendirecek birini bulmak değil.
0
@koalalumpur takdir edersiniz ki sadece kısa bir paragrafa sizi tanımam mümkün değil :) yazdıklarınızı yanlış yorumlamış olabilirim elbette. hadsizlik ettiysem kusuruma bakmayın. bilmişlik taslıyor gibi algılamayın lütfen. Sadece daha deneyimli ve işine hakim birini arıyorsunuz o halde. Duyduğum ve ekşi'de ki yorumlara göre çok beğenilen bir psikiatrist var. Isim bilgisini özelden size ulaştıracağım, dilerseniz kendisine ulaşırsınız. Dilerim kısa süre içinde kendinizi daha iyi hissedersiniz.
0
x4
arkadaşlar selam öncelikle. 32 yaşındayım. bu güne kadar iş hayatımda günlük kıyafetlerle çok özensiz bir şekilde dışarı çıkıyordum. bu aralar kendi işimi kurmayı düşünüyorum. toplantılarda vs artık daha resmi olmam gerektiğini düşünüyorum ancak ben giyimden anlamıyorum. kot tişört harici bir şey gi
arkadaşlar selam öncelikle. 32 yaşındayım. bu güne kadar iş hayatımda günlük kıyafetlerle çok özensiz bir şekilde dışarı çıkıyordum. bu aralar kendi işimi kurmayı düşünüyorum. toplantılarda vs artık daha resmi olmam gerektiğini düşünüyorum ancak ben giyimden anlamıyorum. kot tişört harici bir şey giymişliğim yok. beden, ten rengi, fizik yapısına göre giyim taktikleri önerecek olan var mı?
0
(bkz: smart casual)
mudo, dockers, çok paran varsa beymen
vücuduna oturan, kendini rahat hissettiğin kıyafetleri seç onun dışında taktik maktik yok bam bam bam :)
mudo, dockers, çok paran varsa beymen
vücuduna oturan, kendini rahat hissettiğin kıyafetleri seç onun dışında taktik maktik yok bam bam bam :)
0
Kaliteli 3-5 parça al, paraya acıma. Aşırı klasiğe kaçma. Kalıbı vücüduna uygun, dikişleri temiz ve pot durmayan, kumaşı ecüş bücüş olmayacak bir beyaz gömlek. Beymen falan neresi iyiyse oradan al. Pantolon olarak hafif dar paça, paça boyu ayakkabına uygun kesilmiş kaliteli antrasit gibi koyu renklerden bir tane edin. Vücut tipin nedir bilmiyorum, Pintereste git, skinny Man outfit, short man outfit gibi arat, vücudu tipi sana en yakın olanlara bak. Avva da fena marka değil. Vücut tipini bilmeden buradan tavsiye vermek boş, özetle man capsule wardrobe smart casual diye arat, alacağın parçalar bunlar. Sonra vücut tipine uygun kalıbı kaliteli markalarda 3-5 denemede anlarsın.
0
yeahbutso
kodland adında bir yerden fiyat aldık ama kalitesini anlayamadık. online eğitim veren neresini önerirsiniz.teşekkürler.
kodland adında bir yerden fiyat aldık ama kalitesini anlayamadık. online eğitim veren neresini önerirsiniz.
teşekkürler.
teşekkürler.
0
Önceden benim de katkıda bulunduğum, Coderdojo diye bir vakıf var, kodlama öğretmek isteyen çocuklar için gönüllülerin ücretsiz mentorluk yaptığı. inceleyin dilerseniz.
naçizane kişisel tavsiyem çocuğunuzun araştırma yapmayı, içerik bulup, öğrenmesini sağlayacak şeylere yönelmeniz. çünkü kodlama öyle bir kere 6 ay kursa gittim öğrendim denilebilecek bir şey değil. @drdoofenshmirtz 'in da paylaştığı gibi scratch temel konseptleri aktarabilmek için müthiş bir kaynak. ayrıca kodlama öğreten ufak oyunlarda var internette bolca.
naçizane kişisel tavsiyem çocuğunuzun araştırma yapmayı, içerik bulup, öğrenmesini sağlayacak şeylere yönelmeniz. çünkü kodlama öyle bir kere 6 ay kursa gittim öğrendim denilebilecek bir şey değil. @drdoofenshmirtz 'in da paylaştığı gibi scratch temel konseptleri aktarabilmek için müthiş bir kaynak. ayrıca kodlama öğreten ufak oyunlarda var internette bolca.
0
